"1945 yılında Almanlar savaşı kaybettikleri zaman, Ernst Jünger’in tespit ettiği üzere, bütün milletler savaşı kaybetti. Buna mukabil irili ufaklı bütün şirketler savaşı kazandı. Yani 1945 yılından sonra dünya artık milletlerin değil, şirketlerin söz sahibi olduğu bir dünyadır. Şirketler hiyerarşisi bize acılı bir yarım asır yaşattı. Burada bizlerin bütün meselesi ne olsa gerek? İstiklâl Marşı Derneği bu soruya cevap veriyor: Meselemiz, Türk milletinin bu kaybeden milletler arasındaki (varsa) yerinin ve (varsa) mümeyyiz vasfının tefrikidir."
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.
"Biz Hz. Adem (as)'den beri gelen, esası Allah'a teslimiyet olan dine mensup olmakla kendimizi huzur içinde hissediyoruz.
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
"Türkiye'de, İstiklâl Harbi’ni kaybedenler bir an pes etmedi, İstiklâl Harbi’ni kazananlar bir an söz sahibi olmadı."