Birileri kendilerini bir şekilde göstermeye çalışabilir ama siz hangi tabiattaysanız kendi tabiatınızda olanları fark edeceksiniz demektir. Onun için ilk yapılacak iş kendi tabiatımızı tanımak olmalı. Yani kendi tabiatımızı nasıl tanırız? Yani “vay canına ben berbat bir adammışım” diye tanıyamazsınız kendi tabiatınızı. Kendi tabiatınızı Allah’ın indirdiğine ne kadar denk düştüğünüzü fark ederek tanırsınız. İnsanın kendisini tanıması demek Allah’ın indirdiğinin seni ne kadar izah ettiğini bilmek demektir.
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
"Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.
Bizim topraklarımız Avrupa’da kapitalizmin, yani feodalizmin bağrında yetişen kapitalizmin doğmasına vesile olan topraklardır.
Kapitalizmin bir hasmı varsa bunun adı “Türk düzeni” olarak konabilir; sosyalizm veya komünizm olarak değil.
Dünyayı kendi standartlarına icbar eden bir Avrupa Medeniyeti bahis konusudur ve İstiklâl Harbi bu standartları hiçe saymak için verilmiştir.
Türk diye adlandırılan insanlar tarih sahnesine çıktıkları zaman ilk işleri Kâbe’nin güvenliğini temin idi.
"Müslümanlar asla şirke rıza göstermeme hususundaki hassasiyetleri dolayısıyla diğer dini geleneklerden ayrılırlar.