İslâm düzeni olmadan İslâm olmaz. Bizi sadece Yahudilikten ve Hıristiyanlıktan değil, Budistlikten, Brahmanlıktan, Şamanlıktan, Taoculuktan, her şeyden ayıran budur. Bizim Müslüman olarak itikadımız her şeyi ihata eder, bir şeyleri dışarıda bırakmaz. Müslüman olmak, bütün bir hayat sahibi olmak demektir.
Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.
"Takip edilmesi gereken çizgi, dünyada, dünya hayatının üstünlüğünü tebarüz ettiren şeyin
İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbi’nden önce ve onun kazanılması için yazıldı; buna bir katkı ya da destek olmak üzere yazıldı. Yoksa işler bittikten sonra hikâye olsun diye değil.
"İstiklâl Marşı, 'eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek' diyor.
Bize lazım olan şey Türkiye’nin hiçbir dünya gücü karşısında el öpen yalvaran bir pozisyonda olmadığının izharıdır.
"Aklımızın bir başka yerimizde değil de, başımızda olması esastır. Etrafınıza bakın; aklı midesindeki insanlar ciddiye alınmak için deli taklidi yapıyor.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.