Eğer tablonun tamamını görürseniz o tablonun neresinde olduğunuzu siz de anlarsınız. Ama özellikle bu tablonun tamamı size gösterilmiyor. Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar. Dahası, sen kim oluyorsun da bu işlere karışıyorsun, diyorlar. Siz de böyle denilmesini çok haklı görüyorsunuz, çünkü Türkiye’de hakikaten yaşamak riskli bir iş. Bir de bu yaşamak işini görece daha iyi, komşusuna hava atacak şekilde yaparsa insanlar, bundan çok memnun oluyorlar. Türkiye bu hale geldi. İnsanlar komşusuna fark atarak yaşamayı şerefli yaşamak sanıyorlar. Halbu ki bu normal Türk hayatında yaşamanın en şerefsiz halidir. Yani komşusuna hava atmak değil, tam tersine komşusuyla, eğer Müslüman isek tabi, kader birliğinden başka bir şeyin olamayacağını bilerek yaşamak Türk hayatının aslıdır. Türk hayatı dediğimiz de İslam hayatıdır. Çünkü Resulullah demiş ki; “Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.
Diline Doladığıdır - 90
İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbi’nden önce ve onun kazanılması için yazıldı; buna bir katkı ya da destek olmak üzere yazıldı. Yoksa işler bittikten sonra hikâye olsun diye değil.
Diline Doladığıdır - 91
İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir.
Diline Doladığıdır - 127
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
Diline Doladığıdır - 84
"Ne AB'ye uyum sürecinde kanunları değiştirilen Türkiye'nin, Türkiye olarak kalmasına ne de Türkiye olarak kaldığı müddetçe bu ülkenin AB’ye girmesine...
Diline Doladığıdır - 58
"Osmanlılar ne Almanya ne de Fransa ile savaştılar; Haçlı ordularıyla savaştılar
Diline Doladığıdır - 105
İstiklâl Marşı, ‘eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek’ diyor.
Diline Doladığıdır - 76
"Türkiye Mekke ve Medine'yi korumaktan aciz düşen insanların söz geçirebildikleri yegâne saha olarak doğmuştur.


