Diline Doladığıdır - 154

Eğer tablonun tamamını görürseniz o tablonun neresinde olduğunuzu siz de anlarsınız. Ama özellikle bu tablonun tamamı size gösterilmiyor. Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar. Dahası, sen kim oluyorsun da bu işlere karışıyorsun, diyorlar. Siz de böyle denilmesini çok haklı görüyorsunuz, çünkü Türkiye’de hakikaten yaşamak riskli bir iş. Bir de bu yaşamak işini görece daha iyi, komşusuna hava atacak şekilde yaparsa insanlar, bundan çok memnun oluyorlar. Türkiye bu hale geldi. İnsanlar komşusuna fark atarak yaşamayı şerefli yaşamak sanıyorlar. Halbu ki bu normal Türk hayatında yaşamanın en şerefsiz halidir. Yani komşusuna hava atmak değil, tam tersine komşusuyla, eğer Müslüman isek tabi, kader birliğinden başka bir şeyin olamayacağını bilerek yaşamak Türk hayatının aslıdır. Türk hayatı dediğimiz de İslam hayatıdır. Çünkü Resulullah demiş ki; “Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.

Diline Doladığıdır - 156

Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.

Diline Doladığıdır - 138

“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.

Diline Doladığıdır - 136

Ne zaman sadakat gösterdin de bundan dolayı zarara uğradın? Bunu kendi hayatınızda, kendiniz söyleyin.

Diline Doladığıdır - 32

 "Aslına bakarsanız, çok uğraşıp, zora girip didinerek yüksek bir şahsiyeti temsil etme menziline ulaşıldığı söylentisi doğru değildir.

Diline Doladığıdır - 68

 "Daha önce iki kez vatan olan Türkiye'nin üçüncü kez vatan olma ihtimali yoktur

Diline Doladığıdır - 56

 "Ortaya Müslüman olmayan bir zıpçıktı, bir türedi-Türk çıkardıkları yetmiyormuş gibi;

Diline Doladığıdır - 131

Türkiye dediğimiz ülke sınırdaş olduğu hiçbir ülkeyle kıyas edilemez.

Diline Doladığıdır - 141

İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.