Diline Doladığıdır - 168

İstiklâl Marşı’na baktığımız zaman, baştan sona bize bugün Türkiye’de dayatılan formların tamamının reddini emreden bir tavır görüyoruz. İstiklâl Marşı “korkma” ile başlıyor, “istiklâl” diyerek bitiyor.

Diline Doladığıdır - 134

Bu ülkede yaşayan insanların birbirlerine ait olduklarını kabul etmeleri lazım.

Diline Doladığıdır - 74

 "İstiklâl Marşı Derneği olarak herkesin unuttuğu, görmezden geldiği ve fakat hiç kimsenin reddedemeyeceği bir gerçeği hatırlatıyoruz

Diline Doladığıdır - 160

Bir ülke -hangi ülke olursa olsun- karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için, o zorluklarla başedebilmek için dünyada yürürlükte olan usullerden birini seçmek zorunda değildir. O usullerin üstüne çıkmış bir usul bulmak zorundadır.

Diline Doladığıdır - 76

 "Türkiye Mekke ve Medine'yi korumaktan aciz düşen insanların söz geçirebildikleri yegâne saha olarak doğmuştur.

Diline Doladığıdır - 95

Şehid oğlu musun, değil misin? 

Diline Doladığıdır - 129

Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.

Diline Doladığıdır - 89

İstiklâl Marşı Latin Hurufatıyla Kaleme Alınmadı.

Diline Doladığıdır - 127

Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?