İstiklâl Marşı’na baktığımız zaman, baştan sona bize bugün Türkiye’de dayatılan formların tamamının reddini emreden bir tavır görüyoruz. İstiklâl Marşı “korkma” ile başlıyor, “istiklâl” diyerek bitiyor.
Biz duamızı “şerrin mâniayla karşılaşması, hayrın önünün açılması” yolunda yapacak keyfiyeti tutturabilirsek ondan sonrasını zaten melekler yapar.
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."
"Bizim nerede olduğumuz ne için olduğumuzla birebir irtibatlıdır. Dünyada iken aşağıda bir yerdeyiz.
"Bugün geldiğimiz noktada, İstiklâl Harbi'nin mağlupları, İstiklâl Harbi'nin kazanılmış
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
İstiklâl Marşı en son ocağın sönmeden Türk Milleti'nin pilinin bitmeyeceğini söylüyor.
"'Eğer bizi Avrupa Birliği'ne almazlarsa Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz' demek, 'biz gâvurlaşmaktan asla caymayacağız...