Ne diyor İstiklâl Marşı: “Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: / Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.” Bu bizim vatanımız olması meselesinin aslı nedir? Kimiz biz ve neden bir vatanımız var? Bu soruların netlikle, sarahatle cevaplandırılması lâzım. Bugün yaşadığımız topraklar Yunanistan olmadığı için, Ermenistan olmadığı için, Kürdistan olmadığı için, Gürcistan olmadığı için Türkiye’dir. Biz Türkiye’de yaşıyorsak bu “-istan”lı yerler topraklarımızda geçersiz olduğu için yaşıyoruz. Yoksa Türkiye diye bir ülkenin olmaması lâzım. Türkiye diye bir ülke olduğunu kabul ettiğiniz zaman Büyük Yunanistan’ın bir parçası olmadığımızı, Ermenistan’ın bir parçası olmadığımızı, Kürdistan’ın bir parçası olmadığımızı, Gürcistan’ın bir parçası olmadığımızı söylemiş oluyoruz.
İstiklâl Marşı'nın bilinmesiyle Türkiye'nin bir mesafe kat edeceğini ya da yalnız mevcudiyetini muhafaza etmekle kalmayıp Türkiye dediğimiz ülkenin aynı zamanda dünyada itibar sahibi bir alan haline geleceğini söylüyoruz.
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
İslamiyet’in faidesine değil; onun istismar ve suistimaline talibiz cümlesi bariz bir metod olarak asırlardır yürürlüktedir.
1921 yılında olduğu gibi Türklerin tarih sahnesinden silinme tehlikesi bugün de var.
"İstiklâl Harbi öncesinde yağmalanması başarılamayan Türk toprakları, bugün bu tehlikeye maruz bırakılmış haldedir. Bunun da en parlak sloganı...
Size deniliyor ki, ne istiyorsunuz, geçinecek kadar para değil mi? Çoluğun çocuğun da sefil olmasın, işte bu kadar.