"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak, bizim sığınağımız ve güvencemiz, arka(daşı)mız değil de dünya ise, o zaman millet hayatı terk edilecek demektir. Millet hayatının kaybı Türkiye adına her şeyin kaybı millet hayatının kazanılması ise bütün meselenin halli demektir. Anti-Türk kazançların kazanç olmaktan çıkarılmasının başka bir yolu da yoktur."
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği topraklar bütün yerküre üzerinde Müslüman iradenin
İstiklâl Marşı, milli marş olarak kabul edildikten kısa bir zaman sonra, Sakarya Meydan Muharebesinin Türklerin zaferiyle sonuçlanmasının hemen ardından, rafa kaldırıldı.
Kim bugün Türkiye’nin mevcut sınırları aleyhine bir işin içindedir; o Allah’la savaşıyor demektir.
"Bize dostluk gösterecek olan ancak kendine 'dost olarak Allah yeter' şiarını seçendir.
İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir.
Dünyayı kendi standartlarına icbar eden bir Avrupa Medeniyeti bahis konusudur ve İstiklâl Harbi bu standartları hiçe saymak için verilmiştir.
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.