Bizim bir beton blok olmamıza engel olunarak “millî mesele” derdimizin hal yoluna girmesine mâni olmak üzere bilhassa tedrisatımız tefessüh etmiştir. Yani bu hal yolunu tıkamak için bizim ana okulundan itibaren bütün tedrisatımız tefessüh etmiştir. Ne demek tefessüh etmek? Kokuşmak. Kokuyor fakat kötü kokuya alışmış insanlar. Onlara bu ortam kötü kokmuyor.
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
"Direniş ve atılımla neyi kastediyoruz? Direniş sahası 780 bin kilometrekarelik Türkiye topraklarıdır.
"Türkiye'de İstiklâl Harbi'nin intikamını almak isteyenler ve İstiklâl Harbi'nin kaymağını yiyenler;
"Her şeyin nasıl bir yeri olduğunu anlamamız lazım. İslâm, başından beri bu topraklarda bir itikadî
"Takip edilmesi gereken çizgi, dünyada, dünya hayatının üstünlüğünü tebarüz ettiren şeyin
"Türkiye'nin Türkiye ismiyle var olması dünyada İslâm'ın söz hakkına sahip olması anlamına gelmektedir.