Avrupa dış politikasında uzun yıllar boyunca bir Şark meselesi vardı. Bu Şark meselesi, Türk topraklarının akıbetinin ne olacağı meselesiydi; bütün dünyayı müstemlekeleştiren bu insanlar Türk topraklarında tesir uyandıramıyorlardı. Neden? Çünkü Türkiye’de bir “millî Pazar” vardı. Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.
Diline Doladığıdır - 33
"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir.
Diline Doladığıdır - 164
İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı.
Diline Doladığıdır - 14
"Türkiye'de, İstiklâl Harbi’ni kaybedenler bir an pes etmedi, İstiklâl Harbi’ni kazananlar bir an söz sahibi olmadı."
Diline Doladığıdır - 134
Bu ülkede yaşayan insanların birbirlerine ait olduklarını kabul etmeleri lazım.
Diline Doladığıdır - 47
"Bugün gelinen noktada anlaşılmıştır ki, Türkiye'de İslâmcılık doğrudan doğruya Amerika'nın başlattığı ve
Diline Doladığıdır - 148
Kapitalizmin bir hasmı varsa bunun adı “Türk düzeni” olarak konabilir; sosyalizm veya komünizm olarak değil.


