Diline Doladığıdır - 164

İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı. Yani insanı bütünlüğünden, tamlığından ayırdılar ve bu ayrılma, yani insanı parçaladılar ve her parça diğeri aleyhine çalışıyor. Yani mesela şöyle bir laf söylüyorlar: “Benim özel hayatıma karışamazsın.” Yani demek ki hayatın bir özeli var bir geneli var. Ondan sonra “İş hayatında çok başarılı.” “Türkiye ekonomik bakımdan iyi.” mesela. Yani şu bakımdan kötü ama şu bakımdan iyi. Yani İnsan fert olarak da toplum olarak da bir şeydir. Başka bir şey olduğu zaman o artık o olmaktan çıkmıştır. Yani “ben iki şahsiyetliyim”. Bunların hepsi küfrün bize yutturdukları dolmalardır. Yani insan her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir bölünmeye uğrar. Bu bilerek yapılmış bir şeydir, kasten yapılmış bir şeydir. Ve insanları Roma İmparatorluğu’nun icat ettiği sloganla “divide et impera: böl ve yönet” yani bir yeri parçalayabiliyorsan orayı idare etmekten kolay hiçbir şey yok.

Diline Doladığıdır - 68

 "Daha önce iki kez vatan olan Türkiye'nin üçüncü kez vatan olma ihtimali yoktur

Diline Doladığıdır - 7

 "Nasıl Türk toprakları İstiklâl Harbi ile kâfirlerden kaçırılmış topraklar ise, İstiklâl Marşı da kâfirlerden kaçırılmış bir metindir

Diline Doladığıdır - 111

Bizim ilk yapacağımız şey başta kendimiz olmak üzere merkezden muhite gâvurun dişini kıracak bir gıda haline gelmek.

Diline Doladığıdır - 138

“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.

Diline Doladığıdır - 20

 "Bizim burada, itikadî bakımdan başkalarının bir şekilde imreneceği insanlar olmamız zarureti var.

Diline Doladığıdır - 98

Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi.

Diline Doladığıdır - 28

 "Kur'an-ı Kerim biz bugünlerin belâsına uğramayalım diye nazil oldu."