"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir. Bu durumda dahi kendimize şu suali açacağız: İslâm adına öğrendiklerimize, mevki elde etmek üzere bir vasıta olarak mı bakıyoruz yoksa öğrendiklerimizle küfrü hakir görecek bir donanıma mı kavuşuyoruz?"
Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi.
“Ben Türkiye aleyhine ne yapıyorum?” diye sorduğunuz an, anlarsınız ne yaptığınızı...
"Millet hayatı için arkamızı birbirimize dayamamız lazım. Ama arkamızı dünyaya yaslamışsak,
biz eğer yazımızı geri alabilirsek bu her şeyimizi geri aldığımızın da ispatı olacak.
"Ülke ve insan arasındaki irtibat yerkürenin her parçasında değişiktir ve bu ilişkilerin hiçbiri diğerine benzemez.
Birileri kendilerini bir şekilde göstermeye çalışabilir ama siz hangi tabiattaysanız...
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?