"Bugün gelinen noktada anlaşılmıştır ki, Türkiye'de İslâmcılık doğrudan doğruya Amerika'nın başlattığı ve mükemmelen idare ettiği bir şeydir. Yani birilerinin 'şu kadarını Amerika, şu kadarını da biz yaptık' diyebileceği bir durum dahi bahis konusu değildir. Böyle bir duruma hiçbir zaman aralığında, asla şahit olunmamıştır."
"XIII. asırdan beri burada gayri müslimler İslâm hukukunun ve Müslümanların hükümranlığını kabul etmek suretiyle hayat hakkına sahip olabildiler.
"İstiklâl Marşı, 'eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek' diyor.
Kapitalizmin bir hasmı varsa bunun adı “Türk düzeni” olarak konabilir; sosyalizm veya komünizm olarak değil.
"Türkiye, kendini seçmiş isimsizlerin inşa ettikleri bir ülkedir. Bir ülke olarak Türkiye idame edecekse, kendini seçmiş isimsizlerin
Türk diye adlandırılan insanlar tarih sahnesine çıktıkları zaman ilk işleri Kâbe’nin güvenliğini temin idi.
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.