İstiklâl Marşı Derneği Genel Başkanı İsmet Özel, geçtiğimiz ay yayınlanan son şiir kitabı “Of Not Being A Jew / Bir Vefa Daha – Son İlâveler”in tanıtımı için Bayrampaşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda “Türkiye Şiirin Neresinde?” başlıklı bir konuşma yaptı.

Konuşmasına, CNN Türk televizyon kanalında katıldığı programda, Arif Nihat Asya ve Nihal Atsız’ın isimlerini karıştırması üzerine yapılan yorumlara değinerek başlayan İsmet Özel, bu hadiseyi bir hata değil bir lütûf olarak gördüğünü belirterek şunları söyledi:

BİR HATA DEĞİL, BİR LÜTÛF

“Allah bana bu iki ismi karıştırma fırsatı verdi. Çünkü bırakın bu iki ismi karıştırmak, bunları bilmek bile bana fazla. Yani ben, Arif Nihat Asya kimdir, Nihal Atsız kimdir diye bilmeyi bile kendim için fazla görürüm, ama yine de biliyorum. Bu bahis mühim. Beni kınayan, bana kara çalmaya çalışanlar şöyle söylüyor: ‘Adam hem Türkçülük yapıyor, hem de Türkçülerden haberi yok.’ İşte bu çok güzel, iyi bir fırsat oldu. Yani benim bunlarla hiçbir ilgim, rabıtam olmadığını böylece ortaya çıkarmış oldu bu hadise. Bu menfi insanlarla hiçbir irtibat ne okuyucu olarak ne taraftar olarak kurmadım. Bu bir melanetten ibarettir. Yani İslam’la Türkü ayırmak isteyen alçakların yoludur bu. “

ŞİİR BİZE AHLÂKIMIZIN OLGUNLAŞTIĞI NİSPETTE YAKINDIR

Konuşmasına, kitapta yer alan şiirlerinden bazılarını okuyarak devam eden İsmet Özel, şiirin bize zihnimizin gelişmişliği sebebiyle değil, ahlakımızın olgunlaştığı nispette yakın olduğunu ifade ederek, İkinci Yeni şiir akımının parladığı dönemde Türkiye’nin şiirle olan hayati münasebetinin ortadan kalktığını söyledi. Sözlerine, kitabının nerede durduğunu anlamak için Türkiye’nin de neresi olduğunu bilmek gerektiğini belirterek devam eden İsmet Özel, Türkiye’nin kendini yeniden tarif etmesi ve başına musallat olmuş belaları def etmesi gerektiğini, bunun için şiirden başka müracaat edebileceğimiz zihni bir alanın olmadığını, bu yüzden kitabıyla ne yaptığının fark edilmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi :

“OF NOT BEING A JEW “ TÜRKLER İÇİN BİR AYNADIR

“Biz 27 Mayıs 1960’la beraber kimliğimizi kaybetmedik, kimliğimizi tahrip ettik ve sonra da tamamen yok ettik. Yani kimliğimizi önce yırttık, sonra yaktık. 27 Mayıs’tan Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı olduğu zamana kadar biz yırtık bir kimlikle yaşıyorduk, ondan sonra yakılmış bir kimlikten bahseder olduk. Onun için ayna olarak bu kitabı kullanabilirsiniz. Yani, ben var mıyım acaba, görünüyor muyum diye bakabilirsiniz “ Of Not Being A Jew” kitabına. Aynaya aksim düşüyor mu diye bu kitaba bakabilirsiniz. Ve başka bir kitaba bakamazsınız. Çünkü başka insanların böyle bir derdi yok. Onlar Türkiye’de ne yazarsa yazsınlar hepsi şiirlerinin, hikâyelerinin, romanlarının tercüme edildiği zaman bir işe yaramasını gözeterek yazıyorlar. Yani Türkiye’de insanlar Türklerin ayna olarak kullanabilecekleri metinleri üretmekten bilhassa kaçıyorlar.”

KÂFİRLERİN ZAPT EDEMEDİĞİ TEK KALE TÜRK ŞİİRİ

Bu milleti ortaya çıkaran şiirin vazifesini aksatmadığını ve bugün kâfirlerin zapt edemediği tek kalenin Türk Şiiri olduğunu, çünkü bu kaleyi kendisinin tek başına koruduğunu ifade eden İsmet Özel, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı.

“İnsanlar sadece kendilerine gelir imkânı bahşedenlerin doğru söylediğine inanıyorlar. Çünkü ben öyle şeyler söylüyorum ki buna kulak asıldığı zaman canları da malları da risk altına girecektir. Ben haktan yana biri olduğum içim, Hakk’a tapan biri olduğum için zarar görmek bana kazanç gibi görünüyor. Binlerce yıldan beri yürürlükte olan kâide bugün hâlâ sapasağlam duruyor: ‘Kaybeden kazanıyor.’”