Medeniyet

Son seneler içinde bir çok kelimelerin mânaları adeta büsbütün değişti. Eskiden bir emniyet, bir sağlamlık ifadesi olan garanti kelimesinin bile ipliği pazara çıktı. Hele şu medeniyet kelimesi artık söylenildiği zaman dudaklarda hafif bir tebessüm uyandıran bir söz haline girdi.

Meselâ bugün “Medeni Avrupa” denildiği zaman insanın hiç olmazsa şöyle hafif tertib güleceği geliyor.

Geçen gün meşhur bir romancıya dişçiden çıkarken rastladım. Gülümsiyerek bana:

- Artık ben medeniyete benzedim!.. dedi.

Sordum:

Medeniyete mi benzedin?

- Öyle ya ağzımda tek dişim kaldı...

Dostum:

“Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar...”

Mısraını hatırlatıyordu.

Hikmet Feridun, Akşam, 8 Kasım 1939, s.3

Ahmet Kabaklı - Mehmet Âkif

Mehmet Âkif merhum, İstiklâl Marşını Şubat 1337 (1921) de yazdı. Eser, 1 Mart 1337 günü, Büyük Millet Meclisi'nde, o zaman Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi (

İSTİKLÂL MARŞI BUHRANI

Arkadaşımız Abidin Daver’in “Cumhuriyet”te bir fıkrasını okudum:

İstanbul’da İstiklâl marşının notasını bulmak imkânsızmış. Arkadaşımız, devlet matbaasının bu işi yapmasını tavsiye ettikten sonra:

-Dünyada, herşey aklıma gelirdi amma, İstiklâl marşı notası buhranı olacağı hiç aklıma gelmezdi.

Diyor. Yerden göğe kadar haklı olan...

Konservatuvar muallimlerinden piyanist Cemal Reşit Bey, milli marş hakkındaki...

Milli marş yahut milli Hymne tekmil halk tarafından ezberlenebilecek bir kabiliyette olmalıdır. Meselâ, rastgele bir köylü, bir çoban, milli marşı, kolaylıkla teganni edebilmeli, güftesini okumalı, mânasını anlamalı ve milli marşa karşı sevgi ve hürmet beslemelidir.

İSTİKLÂL MARŞI ŞAİRİ MEHMED AKİF HAKKINDA -1-

Geçen gün “Yeni Sabah” da (İstiklâl Marşı değişebilir mi?) başlığı altında, Akifin lehindeki bazı sözler toplanıp neşredilmişti. Milletlerin istiklâlleri tehlikeye düşmüş bir mevsimde olduğumuz için istiklâlimize dair millî bir heyecan teranemiz olan marşın bahis mevzuu edilmesi ve içtimaî ruhtaki istiklâl hazzının tazelenmesi yolunda yapılan şu neşriyat, her halde, boşuna bir gayret değildir.

Millî Marş Müsabakası - Hakimiyet-i Milliye, 26 Rebî'ül Ahir 1344, 13 Teşrin-i Sani 1925

Memnuniyetle öğrendiğimize göre Maarif Vekâletimiz meşkûr faaliyet eseri olarak millî marş güftesinin tanzimi için bir müsabaka açmağı kararlaştırmıştır.

MİLLİ MARŞ MESELESİNE DAİR

Dünyada başka hiçbir vasıta tasavvur edilemez ki musiki gibi bir an içinde kulaklardan kalplere inerek ruhlarda bir his ve heyecan dalgası, hatta bir ihtiras fırtınası uyandıracak kudrette bulunsun.

İdris Küçükömer - Düzenin Yabancılaşması - Batılaşma

Daha sonra birikim ve geniş pazar, sanayi devrimini getirdi. Bu bir yandan makineli ve kitle halinde üretim ve öte yandan da işçi sınıfının bir gecikme ile büyümesi demekti.