Türkiye ülke olarak “millî bir varlık” haline gelebilirse, bütün toplum bir millet olmanın ritmine uyarsa, çözemeyeceği hiçbir mesele, başa çıkmayacağı hiçbir zorluk kalmaz; ama bu husus Türkiye’de bilhassa kaçılan bir şey. Yani Türkiye’de milletin var oluşu kavramı kendisinden en kolay uzaklaşılan ve yanına hiç yaklaşılmayan bir kavram olarak görülmekte ve siyaset bu kaçış üzerinde dönüyor. Bir şekilde dünyada kârını azamiye çıkarmak isteyen grupların sözcülüğünü yaptığın kadar Türkiye’de sözü geçen insan olabiliyorsun. Bunun tersine çevrilmesi mümkün müdür? Mümkündür. İnsanların basit birer alet olmadan yaşayabildikleri bir ekonomik yapı temin etmeleri mümkündür.
Diline Doladığıdır - 71
"Ülke ve insan arasındaki irtibat yerkürenin her parçasında değişiktir ve bu ilişkilerin hiçbiri diğerine benzemez.
Diline Doladığıdır - 92
İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir.
Diline Doladığıdır - 13
"Türkiye'de İstiklâl Harbi'nin intikamını almak isteyenler ve İstiklâl Harbi'nin kaymağını yiyenler;
Diline Doladığıdır - 96
İstiklâl Marşı bir hadis-i şerifle başlar: “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.”
Diline Doladığıdır - 33
"Din gününü, hesap gününü hesaba katmadan da Müslümanlıkla iştigalimiz bahse konu edilebilir.
Diline Doladığıdır - 82
"İstiklal Marşı Derneği, ‘ben Türk değilim, ama bu topraklarda benim de hakkım var’ diyenlerin havalarını alması için kurulmuştur."


