"İtikadımızı lisanımızda kazanıyoruz. ‘Haydi!’ (‘Hay’ de!) diyoruz mesela? Allah'ın Hay sıfatının seni harekete geçireceğini söylemiş oluyorsun. Müslüman olarak Yaratıcımızla böyle canlı bir bağı koruyor olmamızın kendileri için tehlike doğurduğunu gören insanlar, bu tehlikeyi bertaraf etmek ve bizi kendilerine benzetmek üzere bir faaliyet yaptılar ve müthiş başarılı oldular."
İstiklâl Marşı, Türk milletinin tarih sahnesindeki mevcudiyeti hususunda ısrar edişinin belgesidir.
"Müslüman olmayan Türk olamaz; her Müslüman bir şekilde Türklükle irtibatlıdır.
İstiklâl Harbi’ni, “Ben bu toprakları gâvura yedirmem.” diyen bir avuç insanla kazandık.
Bize lazım olan şey Türkiye’nin hiçbir dünya gücü karşısında el öpen yalvaran bir pozisyonda olmadığının izharıdır.
Türk Milleti’nin önüne konan manialar Türk Milleti’nin mevcudiyetine işaret ediyor.
"Aklımızın bir başka yerimizde değil de, başımızda olması esastır. Etrafınıza bakın; aklı midesindeki insanlar ciddiye alınmak için deli taklidi yapıyor.