Antakya’da arablar ve Ermenilerin nümayişi

Havasa’a göre arab, ermeni köylüleri ve dağlıları Antakya’ya inmişler

Görmenler Kırıkhan’da: Kasabada Binlerce türk istiklâl marşını söyliyerek görmenleri karşıladılar

Halep, 11 (Hususî) – Bitaraf görmenler Kırıkhandan geçerken kendilerine dertlerini anlatmak için toplanan halkla temas etmemişlerdir. Türkler bu vaziyetten müteessir olarak telgrafla müşahitler heyetine müracaat etmişlerdir. Müracaat telgrafı “Biz dertlerimizi dökmek için günlerdenberi sizi bekliyorduk; bu maksatla toplanmıştık Halbuki heyetiniz bizi yol üstünde bırakıp gitti” şeklinde yazılmıştı. Bitaraf müşahitler bunun üzerine, yanlarına Abdülgani Türkmeni, Mürsel ve Abdüllahı alarak Kırıkhana gelmişlerdir. Bundan sonra halkla temas ederek onları dinlemişlerdir.

Türkler müşahitlere anlattıkları dertleri arasında 25 - 30 bin türk nufusunun mektum tutulmuş olduğunu, bu türk nüfusu işindeki hileleri tebarüz ettirmişlerdir.

2000 türk görmenlerin önünde istiklâl marşı söyliyor

Şam, 11 (Hususî) – Görmenler Kırıkhana ikinci defa geldikleri zaman hükümet konağına inmişlerdir. Hükümet konağının önünde ikibinden fazla türk, polisin mümanaatına rağmen toplanmıştı. Türk mümessilleri müşahitlerle konuştuğu zaman kalabalık türk kütlesi hükümet konağının önünden ayrılmamış, konuşmaların sonunu beklemiştir. Konuşmalardan sonra halk müşahitleri görmek arzu etmiş, müşahitler balkona çıkmışlar ve halkı selâmlamışlardır. Halk İstiklâl Marşını söylemiş ve “Yaşasın Atatürk, yaşasın müstakil Hatay, yaşasın Milletler Cemiyeti” diye bağırarak tezahüratta bulunmuştur.

Ulus, 12 Sonkanun 1937, s. 1-5

"Büyük ve samimi bir inan ile bağırıyor."

Son zamanlarda pek çorak ve gayesiz kalmış olan edebiyat âlemimiz mühim direklerinden birini daha kaybetti.

İstiklâl marşımıza yapılan hürmetsizlik

Dün şehir gazinosunda cereyan eden esefli hâdise hakkında yazdığımız makaleyi teyid eden bir mektup aldık. Bu mektubu aynen aşağıya koyuyoruz:

Milli marşları bile nasıl başlar: "Doçlan doçlan über al­les:' Yani bizim millet en üstündür dimeye getiriyor. Bir de bizi al.

Bu böyle de bunlar entipüften bir millet mi? Haşa. Bunlar tarihte zorlu dev­letler gurmuşlar, zorlu ordular gurmuşlar, zorlu sanayi gurmuşlar.

İSKENDERUN TÜRKLERİ

Ancak sancağın ana vatana ilhak edilmesi suretile tatmin edilebilir!

MEHMED AKİF

Ölümile memleketimizin fikir ve sanat adamlarının hayat ve şahsiyeti üstünde düşünmeğe davet eden Mehmed Akife, bu satırlarımla son vazifemi yapmak istiyorum.

"Mehmet Akif, kendinden geçmişti. Dudaklarından kendi yazdığı İstiklâl Marşı’nın mısraları dökülüyordu."

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 29 temmuz 1922 tarihli oturumunda, Erzurum Milletvekili Salih Efendi’nin Kurban Bayramını tebrik etmek üzere Batı Cephesi’ne