İstiklâl Marşı'nın ilk kıtasının yer aldığı hatıra kartpostalı.
Mehmed Akif'i karlı bir kış günü, 26 Aralık 1936'da sessiz sadasız toprağa vermiştik. Bugün onu, ölümünün 16'ncı yıldönümünde her zamanki gibi hürmetle anıyoruz.
İnsanı prize takılmış bir makinenin kolu gibi mütemadiyen işler, mütemadiyen hareket eder çelikten yapılma bir âlet gibi kabul etmek...
Talim ve Terbiye Kurulu azalarından, adının Akif olduğunu, talebem olmadığını, eserlerimi okuduğu için hocası saydığından...
Evvelki gün bir işim düştü de Moda'ya gittim. Moda’ya gitmişken İstiklâl marşımızın kıymetli bestekârı Zeki Üngöreni ziyaret etmeden dönemezdim.
Tarihimizin dolup taşan menkıbelerini akılla, menfaatle izah, elbette mümkün değildir:
İki gündür Mehmed Âkif'in hâtırasını kucaklıyan ve başının üstüne çıkaran Üniversite gençliği...
23 Nisan Bayramında Binlerce Genç Millî Marşımızı terennüm Edecek
Arkadaşımız Nurullah Ataç Şair Mehmet Akif için yazdığı bir yazıyla Akif'in hayranlarından bazılarını bir hayli sinirlendirmişti.