Şu anda da eğer insanlar Müslümanlığını, "yerine başka bir şey konamaz bir değer" olarak kabul etmiş olsalar yaptıklarının hiçbirini yapmazlar. Yani ne demek Müslümanlığını yerine başka bir şeyin konamayacağı bir değer olarak kabul etmek? Fatiha suresini benimsemek demek… Yani Allah’ın din gününün sahibi olduğunu bilmek demek… Bir gün dünya hayatımın her noktası, her milimetresi hesaba çekilecek. Bir gün gelecek, ona din günü diyoruz, o din gününde dünyada ne kadar ömür sürdüysen onun her salisesi, her milimetresi hesaba çekilecek. Bunu düşünen adam asla bugün Türkiye’de yaptıklarını yapamaz.
Bizim kendimize mahsus bir hayatımız olması ve dünyada yaşanacak yer olarak Türkiye'nin işaret edilmesine sebep olacak bir donanıma sahip olmamız bizim şuurlu bir şekilde iktisadî bir düzenlemeye başvurmamızla mümkün olacak.
Kendi kurtuluşunu Türkiye dışında arayan bir insanın Türkiye’nin istiklâliyle ilgilendiğini söylemek çocukça bir şeydir.
"Dünyada dini ile milliyeti yekvücut, yekpare olan bir unsur vardır, onun adı da Türk'tür. Kendi bünyende din ve milliyet farkı gözetirsen
"Ortaya yalınkılıç ne Türkiye'yi ne dünyayı kurtarmak üzere atılıyoruz. Hatta Türkiye'nin başına gelmekte olan felaketin anlaşılabileceği konusunda bile umutlu değiliz.
Türk milleti birçok kavmi bünyesinde erittiyse, bunu herhangi bir kavme mahsus kültür içinde erimemiş olmasına borçludur.
İstiklâl Marşı Derneği, İstiklâl Marşının kabulünü sağlayan meclis ile Lozan’ın kabulünü sağlayan meclisin aynı meclis olmadığını vurguluyor.