(...)
"Hatıralar" başlıklı beşinci Safahat, şairin Mısır'a yaptığı iki aylık seyahatle, Birinci Dünya Harbi içinde Berlin'e yaptığı seyahatin hatıralarını içinde bulundurur. Bu kitapta bazı ayet ve hadislerin tefsiri de vardır. Akif, müslüman diyarında gördüğü miskinlik ve tembelliğe hayıflanır. Berlin'de gördükleri ise devamlı bir çalışma ve intizamdır.
"Asım'' altıncı Safahat'ı teşkil eder. Konuşma şeklinde devam eden bu manzumede, Birinci Dünya Harbi'nin türlü safhaları yer tutar. Hususiyle Çanakkale manzumesi bu cildin en güzel parçasıdır.
Mehmet Akif, buraya kadar daima ümitlidir; muhatabına da ümit ve azim telkin eder. Fakat Büyük Harb'in sonunda cepheler çözülmüş, müslüman unsurlar ihanette bulunmuş ve islam birliği fikri iflas etmiştir. Artık Akif yaralıdır. Son ümidini Anadolu'da başlıyan Milli Mücadele'ye bağlamıştır. Büyük bir azimle 1920 yılı sonlarına doğru Anadolu'ya geçen şair, yazıları ve şiirleriyle yine yoluna devam ediyor. İşte İstiklal Marşı bu azmin ve imanın mahsulüdür. Bu defa Akif, "millet" ve "ırk" kelimelerini kullanmakta tereddüt etmiyor ve bunlarla Türk milletini ve Türk ırkını kastediyor.
(...)
Agah Sırrı Levend. -- Ankara, 1953. - Türk Dili: Aylık Fikir ve Edebiyat Dergisi, II. cilt, 16. sayı
Güzel Edirnemiz
Bugün Edirnenin kurtuluş bayramıdır. Taşı, toprağı, insanları, abideleri, maddi ve manevi bütün varlığile...
"Eğer bugünkü İstiklâl Marşı bize artık heyecan vermiyorsa kabahati marşta bulmayalım."
Zaman zaman hatırlarım: Atatürk devrinde yıldızı parlayan ve ondan sonra parlamaya devam edip 10 yıl evvel en son haddine varan bir devlet adamı,
FİKRET’İN AZİZ HATIRASI
Fikri kavmiyeti telin ediyor Peygamber, diye bar bar bağıran Akifi milliyetperver bir adam sayıyorlar...
"İstiklâl Marşındaki heybetli ve ahenkli heyecanın da bu marşın sözlerinden kuvvet aldığına inanıyorum."
Tevfik Fikret, bir zamanlar, daha çok, Avrupalılaşmış münevverlerimizce hissedilen bir istibdâda kızarak, İstanbul’a lânet yağdıran bir şiir yazmıştı: Sis
Mehmet Akif’in Fikirleri
Bâzan imanla haykırır: İstiklâl savaşında doğacak hürriyet ve istiklâlin müjdecisi olarak...
İstiklâl marşının bestekârı Zeki Üngören söylüyor:
Evvelki gün bir işim düştü de Moda'ya gittim. Moda’ya gitmişken İstiklâl marşımızın kıymetli bestekârı Zeki Üngöreni ziyaret etmeden dönemezdim.
"Türk eriyiz, silsilemiz kahraman Müslümanız Hakk'a tapan müslüman"
Mehmet Akif Ersoy'da Türk Kimliği
Vatanperverliği, Türkçülüğü ve Türk Kimliği
Akifin gayzını şimdi daha iyi anlıyorum...
Mısırda bir dostuma telgraf çekmem lazım geldi. Bir kaç cümle sıraladım. Sonra, on lira uzatarak...
