İstiklal Marşımız, o zaman işgal altında bulunan İstanbulda ilk defa olarak merhum Muallim Ahmet Halit Yaşaroğlu tarafından gizlice bastırılmış ve İstanbullulara gizlice dağıtılmıştı. Bu, dört sahifelik ince uzun bir risaledir.
Reşat Ekrem Koçu, Tarihimizde Garip Vakalar
Varlık Yayınevi, Kasım 1971, s. 135-136
ENKAZ YIĞINLARI ALTINDAN YÜKSELEN İSTİKLÂL MARŞI
Muallimi, çocuğa ölürken bile İstiklâl marşı söylenmesi lâzım geldiğini öğretmişti, çocuk hocasının sözünü dinledi ve sesini duyanlar...
Beşir Ayvazoğlu - İstiklâl Marşı Tarihi ve Manası
O günlerde Garb Cephesi Kurmay başkanı olan İsmet Bey (Paşa) in Maarif Vekili Dr. Rıza Nur’u ziyaret ettiğini ve Fransızların Marseyyez’ine benzeyen, askeri şevklendirecek
İSTİKLÂL MARŞI ŞAİRİ MEHMED AKİF HAKKINDA -2-
Dünkü söz mecramıza girelim: Tenkid; bir mevzuun ayıb ve kusurlarını sayıp dökmek değildir, demiştik.
İşte Akifin -sözün zıddını murad etmek yolu ile- bize, pek edibane olarak, anlattığı gibi tenkid; göze kestirdiğimiz bir hedefe karşı doludizgin hücum etmek ve hasmımızın faziletlerini, bir yıldırım şuaile eritip mahveylemek mânasına gelmez.
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
Biliyorsunuz; bugün içinde yaşamakta olduğumuz asır, yirminci asırdır. Yirminci asra ise, medeniyet ve konfor asrı ismini veriyorlar.
Abdülkerim Erdoğan - Şeyh Tâceddîn Velî
İstiklal Maârşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 24 Nisan 1920 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya gelir. Tâceddîn Dergâhı şeyhi Şeyh Tâceddin Mustafa Efendi, Mehmet Akif ve arkadaşlarının ikameti için
Filhakika İstiklâl Savaşı günlerinin ağır havasını teneffüs etmemiş, o kara günlerdeki şartları hiç tanımamış olan bugünkü nesle ve gelecek nesillere, milletin ve vatanın geleceği hakkında sönmez bir ümit ve iman, dönmez bir azim ve cesaret ve gururlu bir itimat telkin etmek istenildiği bir zamanda, sanki muhatabına ortada korkulacak bir şey mevcut olduğunu ve fakat kendisinin farkında olmadığını ihsas etmek istermiş gibi "Korkma" kelimesiyle söze başlamak, psikoloji itibariyle de isabetli olmasa gerektir.
" İstiklal Marşı kötü bir marş olabilir, sözleri de yeterli olmayabilir ama biçimsel de olsa saygı duyulması gerekir."
- Nâzım Hikmet ve Sabahattin Ali konusunda ne düşünüyorsunuz? Millî marştan daha çok tanınıyorlar.
Niçin bir millî marşımız yok?
Yusuf Ziya Bey, millî bir marştan mahrum oluşumuzdan en büyük teessürü hisseden bir zat olduğu için, bu bahis etrafında bize umumî alâkayı davet edebilecek şeyler söyledi.


