İSTİKLÂL MARŞININ VEZNİ

Arkadaşımız Abidin Daver’in bayrak hakkında bir yazısı daha intişar etti. Sık sık aynı mevzua avdet edişini hamasi ruhunun tezahürü sayar, takdir ederiz.

Dünkü makalesinde şöyle diyor:

“İstiklâl marşımızın bir beytini, bir kelimesini değiştirerek şöyle okuyabiliriz:

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda
Tek bayrağımdan etmesin, beni dünyada, cüda.

“Şair “vatanım” demişti; ben “bayrağım diye değiştirdim. Bayrak vatanın timsali olduğuna göre, hakikatte değişmiş bir şey yoktur.”

Gerçi hakîmane bir söz; fakat maalesef kendisile hemfikir olamıyoruz. Zira böyle bir değiştirmeyle vezin bozuluyor.

Biliriz ki Abidin Daver, yıldızı düzgün olmıyan bayrakları görünce sinirlenir. Erbabı da vezni yok Türk millî marşını işitince tabiatile rencide olur. Üstad halden anlasın ve mısraı lûtfen gene eski halinde bıraksın!...

Akşam, 21 Şubat 1939

Bülend avazla ve kemali mehabbetle Tekbir etmişler.

Yalnız şu vak'a, Mehmed Beyin fart-ı zekasına hüccet addolunmağa layıktır.

Abdülkerim Erdoğan - Şeyh Tâceddîn Velî

İstiklal Maârşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 24 Nisan 1920 tarihinde İstanbul’dan Ankara’ya gelir. Tâceddîn Dergâhı şeyhi Şeyh Tâceddin Mustafa Efendi, Mehmet Akif ve arkadaşlarının ikameti için

"Bu ezanlar ki şahâdetleri dinin temeli"

Bir Okuyucudan: 
 
Bu ezanlar ki şahâdetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Fikrete Yapılan Taarruz Karşısında

Bu kadar idealizm, bu kadar hakikat sevgisi taşıyan, zulümden, istibdatdan bu kadar yiğitçe bahsetmesini bilen bir adama küfür etmek değil, onu alnından öpmek yaraşır.

MİLLÎ MARŞ

Geçen gün Bulgar misafirlerimizle beraber, Beylerbeyi sarayını ziyaret ettiğime çok memnun oldum.