(...)
Bu böyle de bunlar entipüften bir millet mi? Haşa. Bunlar tarihte zorlu devletler gurmuşlar, zorlu ordular gurmuşlar, zorlu sanayi gurmuşlar. Hele esgerlik ve dispilin gonusunda üstlerine yokmuş. Dünyayı tir tir titretmişler bir zaman. Silah gonusunda ne ki icat edilmişse, bunlar icat etmişler. Cet uçağını, füzeyi, atomu her bi şeyi bunlar bulmuşlar. Hitler az erken davransaydı ilk o patlatacaktı atom bombasını diyenler çok. Herifler çalışkan, vuruşkan, dispilin sahabısı, nime lazım. Demek ki senin yakındığın böbürleri bundan geliyor. Milli marşları bile nasıl başlar: "Doçlan doçlan über alles:' Yani bizim millet en üstündür dimeye getiriyor. Bir de bizi al. En döğüşken, en yürekli, en daşaklı millet olduğumuz halde bizim milli marşımız "gorhma" deyi başlar. Neden? Tevazuumuzdan. En yeğit biz olduğumuz halde böbürlenmeyi ayıp saydığımızdan. Bak ne deyoken nerelere geldik. Sözün gısası, bu Alamanlar oldum bittim gendilerini üstün ırktan sanmışlar. Böbürlenip durmuşlar.
(...)
Haldun Taner, Yalıda Sabah-Şeytan Tüyü, Bilgi Yayınevi, Mart 2006, s.72
Bu şiiri Necip Fazıl Kısakürek bundan tam altı sene evvel yazdı.
O zamanlar (Ulus) gazetesi, Cümhuriyetin 15inci yıl dönümü için bir marş müsabakası açmıştı. Gaye, bütün memleket şairlerinin de iştiraki beklenen bu müsabakada kazanacak olan eseri, Cümhuriyetin 15inci yıl marşı olarak değil, İstiklâl veya Türk millî marşı olarak kabul etmekti, Zira Atatürk, Mehmet Akifin İstiklâl marşını sevmemeğe başlamıştı.
“… Şüphe yoktur ki o milliyetçi değildi ve benim gibilere karşı beslediği gayz de milliyetçi olduğumuz içindi.
Bir millî marş bestesi için müsabaka tertip edildiğini gazeteler yazdılar. Bu müsabakaya şimdiye kadar hiç bir musikişinas iştirak etmemiş.
Milli marşın İstanbul radyosunda niçin çalınmadığı hakkında yazdığım yazıdan sonra, bu meselenin efkâri umumiyede uyandırdığı akisler, hassas bir noktaya dokunduğumu ispat etti.
Avrupalıların (Hymne national) dedikleri milli nağmeler, milletin vicdanından, ilhamlarından doğan ve en samimi heyecanları ifade eden terennümlerdir.
P.T.T. Genel Müdürlüğü tarafından şâir Mehmet Âkif Ersoy'un ölümünün 20 nci yılı münasebetiyle bugünden itibaren 30 kuruşluk bir seri pul çıkarılmış bulunmaktadır. Üç ayrı renkte olan bu pulların herbirinin üzerinde İstiklâl Marşımızın birer mısraı bulunmaktadır.
Eylül 1920 günü, ortalık ağarırken ilerleyen süvarilerimiz, yükselen güneşin tatlı ışığı altında İzmir’i bir tablo gibi gördüler. 2. Süvari Tümeni, Alsancak ve