"Aklımızın bir başka yerimizde değil de, başımızda olması esastır. Etrafınıza bakın; aklı midesindeki insanlar ciddiye alınmak için deli taklidi yapıyor. Bu tavır Türkiye'yi hiçbir sahile yanaştırmayacaktır. Sarsıntı hissedilir hissedilmez, aynı gemide olduğumuzu söyleyenlerle karşılaşırsınız. Bunlar bize forsa olmaklığımızı kabule zorlayanlardır. Bunlar bize aklımızı başımıza almamız gerektiğini söylemez. Çünkü onlar da bilir ki, sahile gemiyi bir baş, bir kaptan yanaştırabilir. Selâmetin nişanesi aklın başta olmasındadır. Derya ortasında çaresiz kalmak, imamsızlıktan başka bir şeyin sonucu sayılmasın."
"Aklımızın bir başka yerimizde değil de, başımızda olması esastır. Etrafınıza bakın; aklı midesindeki insanlar ciddiye alınmak için deli taklidi yapıyor.
İstiklâl Marşı Ankara’da yazıldı; ama ilk defa Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde okundu.
Millet hayatının ne olduğunu umursamayan ve olmaması gereken, yani bir geleceği olmasını kendisi için kötü bulan insanların çok etkili olduğu bir toplumda yaşıyoruz.
"1945 yılında Almanlar savaşı kaybettikleri zaman, Ernst Jünger’in tespit ettiği üzere
İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir.
Avrupa toplumları yöneten yönetilen arasındaki sözleşmeye dayalı olarak işlerken Türk dünyasındaki işleyiş yönetici mevkiinde olanların yönettiklerini himayeyle mecbur olmaları şeklinde işler.