"İstiklâl Marşı’nı Raftan İndireceğiz"

İstiklâl Marşı’nı Raftan İndireceğiz

Sakarya Zaferimiz tesirsiz bırakılmak istendiği için Misak-ı Millî tahakkuk ettirilmemiş, İstiklâl Marşı rafa kaldırılmıştır. Türk’ün asıl zaferi olarak Sakarya Zaferimizin değil de “30 Ağustos”un gösterilmesi Sakarya Zaferimizle Büyük Taarruz arasındaki bir senelik zaman boyunca neler olup bittiğinin Türk milleti tarafından sorgulanacağı korkusu yüzündendir. Korkunun ecele faydası yok. Her ne kadar biz İstiklâl Marşı Derneği olarak bugüne kadar İstiklâl Marşı’nı raftan indirememiş olsak da bu gayretimizden vazgeçmeyeceğiz. İdeologisi İstiklâl Marşı olan, millî yeminine sadık bir Türk siyasetini Allah’ın izni ile devreye sokacağız. Gayret bizden tevfik Allah’tan.

Gökhan Göbel, “Türk Zaferi Türk Siyaseti”, Hanyalı Konya, sayı 4, s. 14

İstiklâl Marşı Kanundur

İstiklâl Marşı herhangi bir metin değildir. İstiklâl Marşı 12 Mart 1921 günü TBMM tarafından millî marş olarak kabul edilmiştir. Yani İstiklâl Marşı’nın kanunî bir dayanağı vardır.

“İstiklâl Marşı Sevr Mağarasında Allah Rasûlü’nün Hz. Ebubekir’e Hitap Ettiği Gibi Başlar: Korkma!”

12 Mart 1921’de İstiklâl Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından millî marşımız olarak kabul edildi. Daha Sakarya Meydan Muharebesi olmamıştı, bizim istiklâlimizi kazandığımıza dair bir sarahat yoktu.

KOKAKOLANİZASYONUN İMDADINA YETİŞEN LÖPENİZASYON

... Birkaç gün sonra Fransa’da devlet başkanlığı ikinci tur seçimi yapılacak. Merak edilen şey seçimi kimin kazanacağından çok adaylardan birinin yüzde kaç oy alacağıdır. Merak konusu olan Jacques Chirac değildir.

Türk Bayrağı ve Sancak-ı Şerif

Sancak, ordu komutanına alemdir, onu temsil eder. Bayrak ise bir topluma, kavme, millete âlemdir, onları temsil eder. Niçin “al bayrak” denmeyip de “al sancak” denmiştir?

ERİMEZSEN ERİTİRSİN

Türk demokrasisinde Müslümanlar, merkezî yeri işgal ediyor. Yahut eğer Türkiye’de demokratik bir rejim sözkonusu ise, bu rejimin, üzerine nakış işlenen kumaşı Müslümanlıktır.

KÖPRÜLERDE AĞAÇ BİTMEZ

Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında, Avrupa ile Orta-Doğu arasında, Türkî Cumhuriyetlerle Avrupa arasında, İslâm dünyasıyla Hıristiyan dünyası arasında köprü olduğunu söylüyorlar.

Önce Millet Olduğumuzu Ortaya Koyalım

-İstiklâl Harbi’ni esas mı alıyorsunuz?

- Bence ayağımızı basacağımız yer İstiklal Harbi’dir. Başlangıç noktası.

BİZE BİR CUMHURBAŞKANI GEREKİYOR MU?

Madem Türklerin (cumhurun) demir dağı eritmek gibi bir gayesi yoktu, o halde hangi sebeple bir başkanı vardı? Akla gelebilecek ilk sebep asayişin teminidir.