Çelimli Çalım Mecmuamızın sekizinci sayısı çıktı.
Türk aleyhine dünyanın her yerinde, her kilometre karesinde dolap döndürülüyor. Dolabın dönmesinden duyulan memnuniyet hem dolabı döndürenlere aittir, hem de dolap dingiliyle birlikte ve kendi etrafında fırıldak gibi dönen ahmak sürüsüne. Türkler kendi başlarına ne geldiğinden haberdar mıdırlar? Türk aleyhine dolap çevirenlerin hangi namussuzlar olduğunu biliyorlar mı? Başkalarını bilmem; ama bir Türk, kalın bir Türk olarak ben biliyorum: Mahut namussuz makulesi kampının bir yanını kendileri “sahip” denilerek çağırılanlar, yani yerkürenin hegemon sahipleri dolduruyor. Kampın daha geniş diğer yanında ise hegemonyanın sâlikleri var. Dolap fırdolayı dönüyor. Döndükçe hızını artırıyor.
Sekizinci sayının içindeki yazılar ise şu şekildedir:

İstiklal Marşı Derneği'nin hazırladığı ve TİYO’nun "Mecburi Kıraat" adlı yeni serisinin ilk kitabı olan "Ömer Seyfettin - Hikayeler" neşrolundu.
HER FERDİMİZE İSTİKLÂL
Hıristiyan takvimine göre 1942 yılında bağımsız kelimesi müstakil kelimesi yerine teklif edilince Refik Halid "Bağımsız denilince göz önüne ipini koparmış yahut henüz ipi takılmış haşarı bir at veya keçi geliyor." demişti.
Sınıf Bilinci’nin ikinci merhalesindeyiz. Evvelce Güz, Kış, Bahar, Yaz olarak dört nüsha neşrettiğimiz Sınıf Bilinci’ni bu sene sekiz nüsha neşredeceğiz.
SINIF BİLİNCİ MECMUAMIZIN İKİNCİ MERHALE ALTINCI NÜSHASI NEŞROLUNDU
Sınıf Bilinci’nin yeni nüshası neşrolundu. Bu cümleyi "Sınıf Bilinci’nin yeni muskası" diye kursak yadırganacaktı. Halbuki muska kelimesi nüshanın dilimizde aldığı başka bir şekildir.


