Son merasim günlerinden birinde bayrak çekiliyor, muzika istiklâl marşını çalıyordu. Bu marş ve bayrak çekiş karşısında yapılacak şey malûmdur:
Şapkayı çıkarmak, ihtiramkâr vaziyet almak ve durmak! Her millet kendi bayrağına ve millî marşına karşı derin ve kıskanç bir sevgi, bir ihtiram gösterir. Millî marş söylenirken dilsizler bile heyecana gelir. Fakat bizde hâlâ ve hâlâ bu vazifeyi kafasına sokamamış, idraki bodur öyle bedbahtlar var ki!
Geçen gün bu merasimde onlara bakıyordum: Boyunlarında kravat var. Oldukça iyi de giyinmişler…
İstiklâl marşı çalınmağa başladı. Aldırış etmediler. Hatırıma gelen yegâne teselli şu oldu:
İstiklâl marşını bilmiyor zavallılar!
Fakat bu teselli çok zaifti, geldi geçti. Çünkü bir Türk vatandaşının istiklâl marşını bilmemesi kadar hazin birşey olamazdı. Şu ve bu sokak şarkısının avaz avaz yükseldiği şehirlerde istiklâl marşını öğrenmemiş olmak, elbette ki affedilemez.
Onlar, bayrak çekilirken de ayni gaflette kaldılar. Ellerini başlarına uzatıp şapkalarına dokunmadılar bile!
Yüzüm kıp-kırmızı olmuştu. Bayrağa selâmı da bilmiyorlardı. Bunu bilmemek ise elbette ki bir mana ifade ederdi.
Vatandaşlığın amentüsünü ezberlemiyenler, millî heyecanın tadını da alamazlar.
Tekrar ediyorum.
İstiklâl marşını güftesi ile, bestesi ile bilmeliyiz.
Bayrak çekilirken şapkalar çıkarılmalıdır. Ve bunları bilmemek ayıptır!
Ulusal Birlik, 4 Eylül 1936, s.1
"Âkif, o batış yıllarında, tam bir fikir kargaşalığı içinde, o korkunç tez enflasyonu içinde tek gerçek ve sağlam tezi buldu"
GÜNÜN MEVZULARI : 23 nisan 1920
Dış ve iç düşmanların, elbirliğile yaptıkları çeşid çeşid açık ve gizli suikastlarla...
Şair Mehmet Akif İçin
Arkadaşımız Nurullah Ataç Şair Mehmet Akif için yazdığı bir yazıyla Akif'in hayranlarından bazılarını bir hayli sinirlendirmişti.
İstiklâl marşımıza yapılan hürmetsizlik
Dün şehir gazinosunda cereyan eden esefli hâdise hakkında yazdığımız makaleyi teyid eden bir mektup aldık. Bu mektubu aynen aşağıya koyuyoruz:
Filhakika İstiklâl Savaşı günlerinin ağır havasını teneffüs etmemiş, o kara günlerdeki şartları hiç tanımamış olan bugünkü nesle ve gelecek nesillere, milletin ve vatanın geleceği hakkında sönmez bir ümit ve iman, dönmez bir azim ve cesaret ve gururlu bir itimat telkin etmek istenildiği bir zamanda, sanki muhatabına ortada korkulacak bir şey mevcut olduğunu ve fakat kendisinin farkında olmadığını ihsas etmek istermiş gibi "Korkma" kelimesiyle söze başlamak, psikoloji itibariyle de isabetli olmasa gerektir.
Nizamettin Nazif - İstiklâl Marşı değişir mi değişmez mi?
Üç dört gün evvel bir arkadaşın evinde konuşuyorduk. Biri dedi ki:
— İstiklâl Marşı’nı nasıl buluyorsun?


