CELÂL BAYAR İSTİKLÂL MARŞIMIZIN MECLİSTE KABULÜNÜ ANLATIYOR...
Ahmet Kabaklı: Muhterem Efendim bugün size hem oğlunuzun vefatı üzerine başsağlığı dilemeye geldik, hem de lütfederseniz İstiklâl Marşımızın kabulünün 62. ve Âkif'in doğumunun 110. yıldönümü münasebetiyle Türk Edebiyatı Vakfı olarak hatıralarınızı ve görüşlerinizi almağa geldik.
İstiklâl Marşı kabul edilirken Ankara’daydınız nasıl olmuştu anlatır mısınız? Siz o günlerin yaşayan en önemli temsilcisiydiniz...
Celâl Bayar: Hükümet olarak bir İstiklâl Marşımızın olması lüzûmuna karar vermiştik. Bunun için de müsabaka ilân ettik. Müsabakaya birçok kimseler iştirak etti. Daha sonra Mehmet Âkif’in de müsabakaya iştirak ettiği öğrenilince, bir çokları yazdıkları şiirleri, verdikleri halde geri aldılar. Yalınız Bursa Mebusu Muhiddin Baha Bey o da şairdi aynı zamanda Hukukçuydu, iştirakte ısrar etti. İki metin üzerinde yarışma oldu. Mecliste okundu. Okuyan Hamdullah Suphi Bey’di. Yani Âkif kendi şiirini dahi kürsüye çıkıp okumadı. Hamdullah Suphi Bey malûm iyi bir hatipti. Herkes onun okumasını istedi. Bu müsabakayı da o ilân ediyordu. Aynı zamanda da Maarif Vekiliydi. Fakat neticede hakem meclis idi. Okudu. Tabi herkes heyecanla dinledi. Meclisin kararıyla reye kondu, ittifakla kabul edildi. Böyle oldu.
Âkif kendisi de orada idi. Fakat böyle, başı öne eğik, sakin sakin dinledi. Gözümün önündedir.
Asıl bu şayan-ı dikkat olan meseledir: Müsabakaya dahil olanlar haylice kalabalıktı. Âkif’in de iştirak ettiğini görünce geri aldılar. Yani “biz onun yanında müsabakaya giremeyiz” dediler.
A. Kabaklı: Karabekir Paşa da İstiklâl Marşı yazmış efendim, o müsabakaya girdi mi?
C. Bayar: O ayrıdır efendim. Meclisle alâkası yok.
Marş okundu, hepimiz heyecanlandık ve kabul ettik. Hatırlarım. O vakit dahi Âkif'in eski halini, o mütevazi halini hiç değiştirmediği gözümden kaçmamıştır.
A. Kabaklı: Efendim Mehmet Âkif Taceddin Dergahı’nda otururmuş o sırada. Pek çok da ziyarete giden olurmuş. Zatıaliniz ziyarete gitmiş miydiniz?
C. Bayar: Münasebetlerimiz o kadar ileri değildi. Mecliste selâmlaşırdık, bazan da görüşürdük. Sıkı bir münasebetimiz yoktu ama birbirimizi tanırdık. Ben bir mesele arz ettiğim zaman benimle alâkadar olurdu.
A. Kabaklı: Teşekkür ederim..
Ahmet Kabaklı, "Celâl Bayar, İstiklâl Marşı'nın kabulünü anlatıyor",
Türk Edebiyatı Dergisi, Mehmet Âkif Özel Sayısı, 1983, s. 8.
Bazı Anadolu gazeteleri, güftesi şair-i İslâm Mehmet Akif Bey tarafından tanzim edilmiş olan İstiklâl Marşı’na muhtelif bestekârlar tarafından yapılan yüz kadar bestenin, berâ-yı intihap Paris Konservatuarı’na gönderildiğini yazıyorlar.
Nizamettin Nazif - İstiklâl Marşı değişir mi değişmez mi?
Üç dört gün evvel bir arkadaşın evinde konuşuyorduk. Biri dedi ki:
— İstiklâl Marşı’nı nasıl buluyorsun?
Zirâ, İstiklâl Marşı'mıza karşı gösterilen saygısızlık - hemen her zaman ve her yerde rastladığımız ve maalesef garip, mânâsız bir alışkanlığın tesiriyle tabii bir olay gibi karşıladığımız - çok hazin ve yüz kızartıcı bir gerçektir
Kabulünün 40. yıl dönümü münsabetiyle İstiklal Marşımız ve Mehmet Akif
İstiklâl savaşımızın en zorlu günlerinde, manevi cephede yapılmış olan büyük ve muzaffer savaşın eşsiz kahramanı...
İstiklâl Marşı milli marş olarak kabul edildikten sonra hemen her devrede, çeşitli çevreler tarafından değiştirilmek istenmiştir ve halen de istenmektedir. Bazıları “korkma” “şafak” gibi kelimelerin yersiz kullanıldığını “ezan” kelimesinin laiklikle bağdaşmadığını ve "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” mısraının medeniyet düşmanlığı ifade ettiğini söylerken bazıları da İstiklâl Marşı'nın bütün olarak bizi temsil etmeyeceğini iddia etmektedirler.
Fehmi Cumalıoğlu - Mehmed Âkif'in Hayatı ve İstiklâl Marşı; "İstiklâl Marşı (...) oy birliğiyle kabul edildi."
Umutların bulutlandığı o kara günlerde hırslar, kırgınlıklar hep unutulmuş, herkes şahsi emellerini bir kenara atmış, bütün fikirler ve gönüller bir noktada toplanmıştı.
Haber aldığımıza göre İstiklâl Marşının bestesini hareketlendirmek için incelemeler ve denemeler yapılıyormuş! Aman, güfteye dokunmayalım, çünkü milli marş değiştirme adeti de başlarsa milli marştan mahrum kalmak ihtimali de vardır.


