Cumhuriyette çekiç, Abidin Daver, muharririmiz Nurullah Atacın gazetelerimizde “Akifin mezarı” hakkında çıkan bir yazısına tariz etmektedir. Abidin Daver dostumuza biz cevap verecek değiliz. Bunu Nurullah Ataç –Lüzum görürse– sütununda yapar. Biz yalnız üstadın ne dediğini şöylece kaydedelim:
“Bu münasebetle muharrir ve münakkit Nurullah Atacın “Akifin Mezartaşı” adile yazdığı bir yazıdan bahsetmek istiyorum. Nurullah Atac Mehmet Akifi sevmediğini söylüyor ve niçin sevmediğini de izah ettikten sonra, ona bir mezartaşı dikmek, şiirini sevsek de sevmesek de hepimizin vazifesi olduğunu söylüyor.
Bu yazıda, muharrir, Mehmet Akifin şiirini sevmediğini, itikatlarına bugün çoğumuzun iştirak etmediğini anlatırken onun İstiklâl marşı şairi olduğunu tamamile unutuyor. Akifin şiirini sevmiyebiliriz; fikirlerini beğenmiyebiliriz; itikadlarını eskimiş bulabiliriz; fakat, İstiklâl marşı şairi olduğu için, Mehmet Akifi sevmeğe hatta sevmesek bile ona hürmet etmeğe mecburuz. Nurullah Atac gibi olgun bir muharrir onun şahsiyetinden ve eserinden bahsederken bu noktayı unutmamalı idi.
Akşam Postası, 17 İkincikanun (Aralık) 1938, s. 3
Millî Marş Meselesi
Çok saygı değer Abidin Daver Bey, Bundan bir ay kadar evvel Hem Nalına hem Mıhına sütununuzda Romanyalıların İstanbula gelişlerinden ve İstiklâl marşımızı hemen...
“İstanbul'dan askerler, mühimmat kaçakçılığı gibi cüretkâr hareketler, dünya tarihinde misli görülmemiş efsanelerdi.
Milli Müdafaa
Milli Müdafaa Vekâleti Temsil Bürosundan bir mektup aldık. Bu büro, resmî dairelerin içinde en iyi ve en faydalı şekilde çalışanların hemen başında gelir. Buna rağmen, İstiklâl Marşı mevzuunda verdikleri izahatın bizi tatmin etmediğini, bilâkis daha ziyade hayrete düşürdüğünü söylemek zorundayız.
Mektup şudur:
"Milli Marşımıza dil uzatamazsınız!"
İstiklâl Marşı, İstiklâl Harbinin manevî cephesinde yapılmış büyük ve muzaffer bir taarruzdu.
İstiklâl marşı şairi Mehmed Akif öldü. Onun ölüm haberini duyar duymaz, İstiklâl marşının İstiklâl Harbinde,
Lütfü Şehsuvaroğlu: "Ankara’ya Gelişin Meyvesi veya Ardında Yatan Sır: İstiklâl Marşı"
1920 yılında teşkil olunan Birinci Büyük Millet Meclisi’ne Burdur mebusu olarak katılan Mehmed Âkif bu sürede Taceddin
İstiklâl Marşı milli marş olarak kabul edildikten sonra hemen her devrede, çeşitli çevreler tarafından değiştirilmek istenmiştir ve halen de istenmektedir. Bazıları “korkma” “şafak” gibi kelimelerin yersiz kullanıldığını “ezan” kelimesinin laiklikle bağdaşmadığını ve "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” mısraının medeniyet düşmanlığı ifade ettiğini söylerken bazıları da İstiklâl Marşı'nın bütün olarak bizi temsil etmeyeceğini iddia etmektedirler.
Radyo yola geldi
İstanbul radyosu nihayet yola geldi. Evvelki akşamdan itibaren, İstiklâl marşını çalmağa başladı.


