İstiklâl Marşımızın güftesinde şu mısra vardır:
Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlıyacak!..
Bu mısra okunurken, oturanlar ayağa kalkarlar, bu mısralar ayakta saygı ile dinlenir.
***
Dünkü gazetelerde şu haber vardı:
Cumhuriyet Halk Fırkası vilâyet idare heyeti riyaseti bütün köylerde Cuma ve Pazar günleri köyün meydanına bayrak çekilmesini tamim etmiştir.
Bu merasim Cuma günü Tarabya’da büyük tezahüratla yapılmıştır.
Çocuklara bayrak sevgisini aşılamak, bayrağa hürmeti öğretmek ve yarınki nesli bu ülkü ile büyütmek bir borçtur.. Bu borç ödeniyor.
***
İyi amma, resmî günlerde, resmî dairelerde gördüğümüz yırtık, kirli, rengi atmış, yıldızı ile ayı biribirine karışmış bayraklara ne diyelim?.
Ya, bir gazetede gördüğümüz resme ne söyliyelim?. Ebussuut caddesinde açılan bir lağımın önüne, dikkat işareti diye bayrağımız asılmış. Bunun resmini koyan gazete “Rezalet, diyor. Kâfi değil.. Hayır, bu hale söylenecek söz lûgatta yoktur.
***
Cumhuriyeti koruma kanununa, bayrağımıza hürmetsizlik edenleri şiddetle cezalandıracak bir madde ilâve edilmesinin zarurî olduğu anlaşılıyor. Her halde kanunî bir bayrak nizamına ihtiyacımız olduğu her gün meydana çıkıyor.
Abidin Daver Bey arkadaşımızın hakkı var:
“Millî bayrağa hürmetsizlik edenlere hatlarını bildirmek ve vatanî terbiyesi noksan olanları terbiye etmek devletin en mühim vazifelerinden biridir…
Selâmi İzzet, Vakit, 22 Mayıs 1933, s. 3

"Bir politika Atatürkçü olmak için neye layik olmalıdır?" sorusundayız.
BİR MÜZİSYENİN AŞKSIZ YAŞIYACAĞINA İNANMAM
Bayan Hurşidenin anlattığına göre bu sekizinci izdivacın aşkı, üstadın Ankarada konserler verdiği zaman başlamıştır – 80 derece üzerinden bestelenen İstiklâl Marşı, niçin 60 dereceye indiriliyor? – Musiki aşkını kuvvetlendiren bir tokat!
Hoşgörü Uygarlıktır
Ülkemizde hoşgörünün uzun bir geçmişi yoktur; kişilerimiz genellikle hoşgörüsüzdür.
Necip Fazıl Kısakürek - Babıali; ""İstiklâl Marşı" beğenilmiyor ve yerine bir "Millî Marş" yazdırılmak isteniyordu."
O senenin başlarında bir hadise olmuştur. Mehmet Âkif’in “İstiklâl Marşı” beğenilmiyor ve yerine bir “Millî Marş” yazdırılmak isteniyordu. Hattâ Ulus gazetesi bu iş için bir de müsabaka açmıştı.
Denilebilir ki, senelerden beri memleketin geçirdiği felaketlere hiçbir şair onun kadar cân u yürekten ağlamamıştır. Hatta hiçbir şair, İstiklâl Marşı ile Çanakkale tasvirinin eşini değil, bir parça benzerini yazamamıştır.
O zaman daha iyisi yazlamamıştı, şimdi hiç yazılamaz
Yeni bir İstiklâl Marşı yazılamaz. Bunun yazılması için, yeni bir İstiklâl Savaşı şartlarına ihtiyaç vardır.
Yeni bir millî marş
Mehmet Akif'in İstiklâl marşında “İstiklâl” kelimesi bulunduğu için, bazı muhalifler...


