Geçtiğimiz günlerde AKP’li Meclis Başkanı'nın İsmet Özel’in sözlerini tahrif ederek anması hakkında bir yazı neşretmiş, bir çetele tuttuğumuzu da o yazıda söylemiştik. Bu sefer AKP Grup Başkan Vekili İstanbul seçimlerinden sonra İsmet Özel’in üç ciltlik kitabının ismi ve aynı zamanda Türkiye’yi dolaşarak verdiği konferansların serlevhası olan “Toparlanın, Gitmiyoruz” sözünü sarf etmiş. Yıllardır hem Türkiye’nin felakete sürüklenmesi hadisesinin acenteliğini yapanlar hem de münadinin sesinin ulaşacağı kulakları tıkama, sağırlaştırma, yok etme ile vazifeli bulunanlar bugün hiç ar etmeden, pervasızca İsmet Özel’in bu sözüne musallat oluyorlar. Lafı uzatmayıp İsmet Özel’in Bir Akşam Gezintisi Değil Bir İstiklal Yürüyüşü kitabından birkaç cümleye yer veriyoruz:
“Ben İstiklâl Marşı Derneği kurulmadan önce de “Toparlanın Gitmiyoruz” konuşmalarında hep şunu söyledim, dedim ki: “Ben bir felâkete mani olmak üzere konuşmuyorum. Ancak felâket vuku bulduktan sonra birisi harekete geçmek üzere nida ettiğinde, onu duyacak kulaklar olmasını temin için konuşuyorum.” Şu anda felâkete doğru tam gaz gidiliyor. Çünkü herkes parasını, mevkiini, huzurunu muhafaza etmek için gâvurun icbar ettiği şeyi yapıyor. Önce gönülsüzmüş gibi görünüyor; bir süre sonra parası, mevkii, rahatı o kadar kendisine sıcak geliyor ki bu sefer gâvurun istediğinin fazlasını yapmaya başlıyor. Bu her gün olan şey. Gâvurdan daha gâvur oluyor. Ne olacak bilmiyorum! Hâlâ yapılacak şeyler olduğuna inandığımı biliyorum. Ama yapılacak şeyler olduğuna inanmak başka, bunları yapacak insanların olduğuna inanmak yine başka… Allah korkusu belki bizi yola sokar mı, bilmiyorum!”
Gökhan Göbel
İstiklâl Marşı Derneği İkinci Başkanı
25.06.2019
“Salgın” dolayısıyla İtalya’nın başına gelenler ve akıbeti birçok kişinin fakat hassaten batı medeniyetini hasım sayan insanların zihnini kurcaladı, kurcalıyor.
Türkçenin bir İslam dili olduğunu zamanında alimlerimiz kefere lisanı tabirini kullanarak belirtmiş.
Hıristiyan takvimine göre 2000-2001 yıllarında Yapı Kredi Yayınları “Yüzyılın Türk Şiiri” adlı üç ciltlik bir antoloji yayınladı. Antolojiyi Mehmet H. Doğan hazırlamış. O sırada YKY’nin editörü ise Enis Batur idi. Kitap yayınevi tarafından “Türk Şiirinin yaşayan en önemli eleştirmeninden vazgeçilmez bir başvuru kaynağı” sloganıyla sunulmuş.
Türk denizi deyince, Orta Asya’da kuruyan bir “iç deniz”den bahsetmiyoruz. Türklere Orta Asya’da bir köken icat edilmesi günü gelince Türkleri oraya postalamak içindir.
Önceki yazımızda İsmet Özel’e adını anarak veya anmayarak “Müslüman oldu biz ona artık şair demeyiz” diyenlerin bu sözlerini tutamadıklarını söylemiştik.
ABD seçim sonuçları dolayısıyla pozisyon alanları ve kendine uygun bir pozisyon arayanları fark etmek çok kolaylaştı.
Önceki yazımızda İsmet Özel’in “Evet, İsyan” kitabının neredeyse yarısını asker iken yazıp yayınladığını zikretmemiştik.
Derneğimizin kuruluşunun 10. ve 11. Sene-i devriyelerinde İstiklâl Marşı’nın ilk okunduğu yer olan Kastamonu ilimizdeki Nasrullah Camii’nde Mevlid-i Şerif İstiklâl Marşı’nı okumuştuk.