Âkif

Âkif’te insan kaderi, cemiyet meselesi olarak var; cemiyette yapılacak şeyin bilgi getirmek olduğunu söyler. Cemiyetin örf ve âdetlerine dokunulmasını istemez. Fikret'te de bu terakki meselesi vardır: "İnsan zekâsını işletirse terakki eder" der. Âkif, Kemal gibi; ama millî zemin olduğu gibi kalacaktır. İnsanın ferdi talihi üzerinde Fikret hattâ Ziya Paşa meşgul değildi; cemiyet kaderi mevcuttu. Akif insanda çalışma iradesini kabul ediyor. Metafizik endişe yok Âkifte. Mehmed Emin de insan talihi karşısında aynı istikameti tutar. Emin Bey nasyonalist, Müslüman ve halkçıdır. İlhamını halk diline vermiştir. Mehmed Emin ve Âkifin müşterek tarafları, aktüaliteye bağlılıklarıdır. Akif, medeniyet düşmanı değildir; iman esastı zira. Medeniyetle karşılaşmasına teknik vasıta oluyor. Moralsiz teknik vasıta olduğu için: "Tek dişi kalmış canavar" diyor. İnsanlığın yanlış anlaşmanın mağlûbu olduğunu, masal içinde yaşadığını, büyük hakikate açılmadığını söyler. Âkif cemiyet vak'alarını ve halkı aldı. Mehmed Emin sömürge milletlerinin kurtarıcısının Türkiye olacağını söyler; yani Enver Paşa devrinde esirlerin kurtarıcısı, ikinci devresinde ise esir bir melekten benzetme yaparak esir milletlerin hürriyet sembolü olarak anlatır Türkiye'yi.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Dersleri, YKY, 2004, s. 74

Millî marş

Marş için bir edebiyat dehasının değil, İstiklal fırtınasının uğultusunu can kulağı ile duymuş birinin haykırışı kâfidir.

İSTİKLÂL MARŞI ŞAİRİ MEHMED AKİF HAKKINDA -1-

Geçen gün “Yeni Sabah” da (İstiklâl Marşı değişebilir mi?) başlığı altında, Akifin lehindeki bazı sözler toplanıp neşredilmişti. Milletlerin istiklâlleri tehlikeye düşmüş bir mevsimde olduğumuz için istiklâlimize dair millî bir heyecan teranemiz olan marşın bahis mevzuu edilmesi ve içtimaî ruhtaki istiklâl hazzının tazelenmesi yolunda yapılan şu neşriyat, her halde, boşuna bir gayret değildir.

İstiklâl Marşı

Öyle bir ülkeyiz ki istiklâl-i tam'dan vazgeçmişiz, istiklâl'i çoktan unutmuşuz...

"İstiklâl Marşı okunurken ayağa kalkmayı reddederler ve İstiklâl Marşı bitince de Enternasyonal Marşı’nı söylerler."

Âkif Müslüman vatanı ve Müslüman milliyeti tanır. Bunun içindir ki Atatürk şapka inkılâbını yaptığı zaman Türk vatanını bırakmış, Müslüman vatanına kaçmıştır.

Merak etmeyin, sizin aleyhinize bir dize bile yok!

Başbakanlığı döneminde Celal Bayar çağrılı olarak Yunanistan'a, oradan da Yugoslavya'ya resmi bir geziye çıktı.

Koca bir milletin ölüm kalım savaşının canlı bir tarihi, bir destanı idi

İstiklal Marşı millete mal olalı kırk yıl oldu. Bu müddet içinde zaman zaman bazı boğuk sesler güftesini tırmalamak istediler. Bestesi ayrı bir sanattı.

"Her yerde İstiklâl Marşı'nı hem söz olarak, hem şarkı olarak tekrarlıyorduk."

Hürriyetin ilanından hemen sonra dünyaya gelmişim... İlk hürriyet çocuklarındanım sizin anlayacağınız.