— Maarif Vekili Esat Beyfendiye —
San'atkâr elinde kalem, dokunduğu yerden nur çıkaran bir peygamber asasıdır. Fakat, dokunduğu yer, ya bir kuru taş olmalı, ya bir kara toprak. Yoksa bizzat mevzu göz alıcı bir ateş parçası olursa, o sihirli asa, bir kör dilencinin dilsiz değneğine döner!.
İşte, senelerden beri, bir Berthelot titizliğile ayın, güneşin, dağın, denizin, ufukların ve mevsimlerin bütün renklerini süzen kalemler, henüz bir millî marş yazamadı.
Millî marş... Bu, teşbihlerin istiarelerin sırmalı üniformasına bürünmeden meydana çıkacak, güzelliği süssüz çıplaklığında olan bir eserdir..
Kâh âşık, kâh kahraman, kâh dertli, kâh mahzun, kâh şen, hasılı daima zeki bir aktör olan şair, hiçbir zaman vezin, kafiye ve hüner olmıyan bu işi yapamadı.
Dikkat ediniz: Zaman zaman açılan müsabakaların, konulan mükâfatların cazibesi, mevzuun büyüklüğü karşısında derhal sıfıra iniyor..
Aczin sesi olan bu sükût, daha uzun müddet devam edemez.. Buna bir çare bulmak gerek..
Bir çare.. Bizim hatırımıza gelen uygun çare şudur:
Gazinin gençliğe hitabını nazmetmek...
(Ey Türk gençliği!..) diye başlıyan o yüksek heyecan eseri, usta bir san'atkâr elinde veznin kalıbına dökülünce, bütün gönülleri ayaklandıracak bir millî marş doğar.
Maarif vekâletini, bu mevzu üzerinde harekete davet ederim.
Yusuf Ziya, Vakit, 28 Haziran 1932, s.1
Muhalefet edenlerin başında -bugün Ankara’da Kavaklıdere semtinde adı bir sokağa verilen- Bolu Milletvekili Tunalı Hilmi Bey vardı.
1920 yılında teşkil olunan Birinci Büyük Millet Meclisi’ne Burdur mebusu olarak katılan Mehmed Âkif bu sürede Taceddin
Sinemalarda aktüalite filmi gösterilirken, bazan birkaç kere istiklâl marşı çalındığı oluyor. Her seferinde ehalinin yarısı ayağa kalkıyor. Kalkmıyanlara da ihtarlarda bulunanlar oluyor.
Her milletin bir “millî marş”ının olması teamül haline gelmiştir. Milletçe saygı duyulan, ayakta dinlenen marşdan bir kısmı hükümdara övgü mahiyetindedir.
Milli Müdafaa Vekâleti Temsil Bürosundan bir mektup aldık. Bu büro, resmî dairelerin içinde en iyi ve en faydalı şekilde çalışanların hemen başında gelir. Buna rağmen, İstiklâl Marşı mevzuunda verdikleri izahatın bizi tatmin etmediğini, bilâkis daha ziyade hayrete düşürdüğünü söylemek zorundayız.
Mektup şudur:
İstatistikler 1914-1918 dünya savaşının 23 milyon insana mal olduğunu gösteriyor. Bunun içinde yalnız ölenler yok...
P.T.T. Genel Müdürlüğü tarafından şâir Mehmet Âkif Ersoy'un ölümünün 20 nci yılı münasebetiyle bugünden itibaren 30 kuruşluk bir seri pul çıkarılmış bulunmaktadır. Üç ayrı renkte olan bu pulların herbirinin üzerinde İstiklâl Marşımızın birer mısraı bulunmaktadır.
Bir millî marş bestesi için müsabaka tertip edildiğini gazeteler yazdılar. Bu müsabakaya şimdiye kadar hiç bir musikişinas iştirak etmemiş.