Hilmi Yücebaş, Bütün Cepheleriyle Mehmet Akif
İstanbul, 1958, s. 150
“İstiklal Marşı” sözünü bile ilk defa duyuyordum. Tekkedeki ilahilerden, okuldaki marşa gelmiştim.
Fikri kavmiyeti telin ediyor Peygamber, diye bar bar bağıran Akifi milliyetperver bir adam sayıyorlar...
San'atkâr elinde kalem, dokunduğu yerden nur çıkaran bir peygamber asasıdır. Fakat, dokunduğu yer, ya bir kuru taş olmalı, ya bir kara toprak.
"Bir politika Atatürkçü olmak için neye layik olmalıdır?" sorusundayız.
Öğrendiğimize göre usul dairesinde müracaat ve mezuniyet istihsal edilmeden yapılan içtimalarda zabıtayı...
Memnuniyetle öğrendiğimize göre Maarif Vekâletimiz meşkûr faaliyet eseri olarak millî marş güftesinin tanzimi için bir müsabaka açmağı kararlaştırmıştır.