Milletçe yazımızın kaybı yazımızın yok olduğu ve geri gelmeyeceği anlamına gelmez. Bir başka deyişle bir millete yapılan kötülük ne kadar büyük olursa olsun bir milletin sonunu getirmeye yetmez. İstiklâl Marşı Derneği son ocak vasfıyla İstiklâl Marşı'nın teklif ettiği davanın Türkçe ve Türk yazısı es geçilerek anlaşılamayacağını ve dahi yüklenilemeyeceğini söylüyor. İstiklâl Marşı Derneği'nin Diline Doladığıdır kitabını bu gayeyle hazırladık. İstiklâl Marşımızın Türk yazısıyla yazıldığı bilgisi ve "ancak Türk yazısıyla yazılabilirdi" bilinci milli mutabakat metnimize doğru yaklaşabilmenin esas şartıdır.
Sloganımız iddia değil gerçek: Bundan ahsen takvim bulamayacaksınız.
İstiklâl Marşı Derneğinin 12. sene-i devriyesi münasebetiyle Nasrullah Camii'nde okunan mevlid-i şerif ve İstiklâl Marşının ardından "Türk Olmak" serlevhalı panelimiz Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Konferans Salonu yapıldı.
Hıristiyan takvimine göre 1942 yılında bağımsız kelimesi müstakil kelimesi yerine teklif edilince Refik Halid "Bağımsız denilince göz önüne ipini koparmış yahut henüz ipi takılmış haşarı bir at veya keçi geliyor." demişti.
TİYO Yayıncılığın on üçüncü kitabı “Küfrün İhsanı Olmaz”ın yeni kapağı ile yeni baskısı yapıldı.
Süleyman Çelebi’nin telif ettiği Mevlid’in Tevhid Bahrinde “Ey azizler, işte başlarız söze, Bir vasıyyet kılarız illâ size” beyti vardır. Müellif cemaate “azizler” diyerek hitap etmiştir.