"Türkçe bir kavmin dili değildir. Türkçe bir itikad dilidir. O da İslâm'dır. Müslüman olmadan Türkçe konuşamazsınız; konuşuyorsanız konuştuğunuz Türkçe değildir. Türkiye'de Türkçe'den başka dil konuşmak, konuşulmasının müdafii olmak Türkiye'nin yok olmasını istemektir."
Biz diyoruz ki Tanzimat sonrasında Türk Milleti’nin varlığına yönelmiş tehditler başlangıçta lisana dair tehditlerdir.
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
"Türkiye hiçbir meselesini, trafik meselesi de dâhil olmak üzere, millî mutabakat temin etmeden çözemez.
Biz hak edilmiş şeyi elinde bulunduran bir milletiz, neyi hak ettiğimizi bilmemiz lâzım.
Biz duamızı “şerrin mâniayla karşılaşması, hayrın önünün açılması” yolunda yapacak keyfiyeti tutturabilirsek ondan sonrasını zaten melekler yapar.