"Türkiye'de 'elhamdülillah Müslümanım' diyen insanlar, davalarını mevkilerine vasıta kılmaya tevessül etmeselerdi, bugün Türkiye'nin ve Türk milletinin ortadan kaldırılması tartışmaya konu olmayacaktı. Ama itikatlarının hilafına, onlar dünyayı azıklanma yeri olarak değil meta edinme ve böylece metalaşma yeri olarak benimsediler."
Türkiye’den bütün insanlığın hayrına bir hareket doğacağına inanmıyorsanız İstiklâl Marşı Derneğiyle irtibatınızı kesin.
"Türk milleti XIII. asırda doğmuştur ve bu doğumda ebeliği Yunus Emre yapmıştır.
İstiklâl Marşı'nın bilinmesiyle Türkiye'nin bir mesafe kat edeceğini ya da yalnız mevcudiyetini muhafaza etmekle kalmayıp Türkiye dediğimiz ülkenin aynı zamanda dünyada itibar sahibi bir alan haline geleceğini söylüyoruz.
"Türkçe bir kavmin dili değildir. Türkçe bir itikad dilidir. O da İslâm'dır.
Türk Milleti, Lâle devrinden itibaren yüzünü batıya çevirdi.” İyi, güzel… Bunu kabul edelim. Peki, bu millet yüzünü batıya çevirmeden önce yüzü nereye bakıyordu?
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda... Dünyada cennet, kâfirlerin tasarladıkları gibi refah ve iktidar cenneti değildir.
"Bizim vatanımız kâfirle çatışmanın ve ona galebe çalmanın temin ettiği bir yaşama alanıdır.