"Müslüman olmayan Türk olamaz; her Müslüman bir şekilde Türklükle irtibatlıdır. İstiklâl Harbi sırasında Türklerin kazanmasını isteyen ve bunun için gayret eden her kim ise o Türk'tür. Müslümanlığı çıkarırsan Türklükten geriye fosil bile kalmaz."
İnsanlar kâfirler eliyle, kâfirler diliyle öyle bir yola sokuldular ki her parçanın diğeri aleyhine işlediği bir terkip esas alındı.
“İstiklâl Marşı’nın Anayasa’dan çıkmasında bir mahzur yok.” diyen herkes Türkiye’nin bir birim olarak, bir ülke olarak varlığından vazgeçmiş demektir.
" 'Türkiye niçin vatan' sorusu bugün sorulmuyor; çünkü 1923 yılında Cumhuriyet'in ilanıyla elde ettiğimiz vatanımızın vatan
"Türkçe bir kavmin dili değildir. Türkçe bir itikad dilidir. O da İslâm'dır.
"Bugün gelinen noktada anlaşılmıştır ki, Türkiye'de İslâmcılık doğrudan doğruya Amerika'nın başlattığı ve
"Şerefimizi birilerine satmak üzere 'iman sahibi' olmayı gözeten insanlardan ayrıldığımız için
Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.