Bir ülke -hangi ülke olursa olsun- karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için, o zorluklarla başedebilmek için dünyada yürürlükte olan usullerden birini seçmek zorunda değildir. O usullerin üstüne çıkmış bir usul bulmak zorundadır. Türkiye bu bakımdan dünyadaki en talihli ülkedir. Çünkü Türkiye dünyadaki en tarihli ülkedir. Tarihsizlik talihsizliktir. Türkiye'nin tarihi vardır. Tarih demek zaten Türkiye demektir. O yüzden Türkiye eğer zorluklar bahis konusuysa bunları aşmada diğer bütün ülkeleri geride bırakır. Yani Türkiye'de halli uzun zaman alacak hiçbir zorluk yoktur. Biz bir meseleyi çözmeye gayret ettik de başaramadık diye hiçbir şey yoktur. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiği günden bu güne kadar hiçbir millî hedefimiz yok. Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiği günden bu güne kadar bir tek millî hedefimiz yok. Eğer olmuş olsaydı onu çoktan geride bırakmış olacaktık. Başka hedeflerimiz olacaktı. Yani daha doğrusu millî hedefimizi ileri götürecektik.
İstiklâl Marşı, ‘eğer Müslüman vasıflarına sadık kalırsa, Türk milleti tarihten silinmeyecek’ diyor.
Biz Mekke ve Medine’yi kaybettik mi, kaybetmedik mi? Kimdik biz kaybetmiş olanlar? Müslümanlardık. Öyle değil mi? Yani Mekke ve Medine’yi Araplar mı kazandı?
İstiklâl Marşı'nın bilinmesiyle Türkiye'nin bir mesafe kat edeceğini ya da yalnız mevcudiyetini muhafaza etmekle kalmayıp Türkiye dediğimiz ülkenin aynı zamanda dünyada itibar sahibi bir alan haline geleceğini söylüyoruz.