Hiç kimse bize Cumhuriyet’in İlanı ikinci Hicrettir dedi mi? İşimiz ne idi bizim: Bu topraklar içinde tekrar Mekke ve Medine’nin ibadete açıldığı şartlara kavuşmak üzere yaşadığımız toprakların düzenlenmesi olmalıydı. Peki, bu yaşadığımız toprakların Mekke ve Medine’nin ibadete açılması için düzenlenmesi ne demekti? Bunun modern kültür içinde çok bariz, çok kolay anlaşılır bir şekli var: Türkiye’nin yaşama şartları bakımından özenilir bir yer haline gelmesi Mekke ve Medine’nin İslâm kültürüne geri dönmesinin başlangıcı olacaktı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ayakta durmasının tek sebebi hâlâ bizim Mekke ve Medine’yi Müslüman hâkimiyetine kavuşmasını sağlama ümidimizdir.
İstiklâl Marşı en son ocağın sönmeden Türk Milleti'nin pilinin bitmeyeceğini söylüyor.
“Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı” Yani senin ortaya çıkman için birileri öyle şeyler yaptılar ki, sen en azından onların yaptıklarına ihanet etme, en azından.
Bizim ilk yapacağımız şey başta kendimiz olmak üzere merkezden muhite gâvurun dişini kıracak bir gıda haline gelmek.
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
"Nasıl Allah Rasûlü Muhammed (sav) son peygamber ise, Türkler de insanlığın son milletidir;
İstiklâl Marşı'ndan öğreniyoruz ki Türk Milleti'ne Allah'ın va'dettiği günler var.
Türkiye'de yaşayan herkeste bütün ülkenin aynı ruhla canlı kaldığına dair bir inanç vardı.