Millet olarak bizim varlığımıza kastedenler elimizden birçok koz diye tutuğumuz şeyi aldılar. Yani bunu hesaba katmamız lazım. Yani bizim dünyada iki sistemi olan müzikten birisi olan Türk müziği elimizden alındı. Yani yok edildi. Bunun bir şekilde şahsiyetimizle, milli varlığımızla bağını işaret etmek gerekiyordu. Başka bir yol yoktu. Bir de Türkiye'de insanların ilgilerinin çok gevşek, yalama olduğu bir ortamda şarkı söyleyebilmek de iyi bir şeydir. Bunu da göstermek lazım. Yani şarkı bile söyleyemeyen insanların neye yaradıklarını doğrusu merak etmelidir.
Eğer bir Türk kızı, bir Türk kadını, bir Türk anası yoksa Türk milleti hiç yoktur.
Kendi kurtuluşunu Türkiye dışında arayan bir insanın Türkiye’nin istiklâliyle ilgilendiğini söylemek çocukça bir şeydir.
Millî pazar, belli bir coğrafî alanda insanların hayatlarını birbirlerine bağlı devam ettirmeleridir.
"Ortaya Müslüman olmayan bir zıpçıktı, bir türedi-Türk çıkardıkları yetmiyormuş gibi;
"'Eğer bizi Avrupa Birliği'ne almazlarsa Kopenhag Kriterleri'ni Ankara Kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz' demek, 'biz gâvurlaşmaktan asla caymayacağız...
"Hayatımızın tanzim edilmesine itiraz etmediğimiz sürece asıl nizam vericinin Allah olduğunu unutmuş oluruz."