Eğer Hz.Muhammed (s.a.v) son peygamber olarak gönderilmemiş olsaydı insanlık kıyamete kadar sapıklık içinde kalacaktı. Dolayısıyla La ilahe illallah’ın mânâsı salih bir hayatın ancak sünnet-i seniyyenin anlaşılması yoluyla kurulacağına taalluk eder. Resulullah Muhammed’in risaleti devreden çıkarılırsa insanlık zulmet içindedir. Âdem aleyhisselâm balçıkla beden arasında iken Hakikat-i Muhammedî yaratıldı. Onun için La ilahe illallah ancak Muhammeden Resulullah’la mânâ sahibidir ya da ispat edilmiş olur.
İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir.
İstiklâl Marşı Ankara’da yazıldı; ama ilk defa Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde okundu.
Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra İstiklâl Marşı sanki bir vitrin malı gibi algılandı; ne dediğine hiç kimse kulak vermedi.
"1945 yılında Almanlar savaşı kaybettikleri zaman, Ernst Jünger’in tespit ettiği üzere
İstiklâl Marşı baştan sona 41 mısra boyunca bir şey söylüyor. Bunu acaba kime söylüyor?
İnsanların basit birer alet olmadan yaşayabildikleri bir ekonomik yapı temin etmeleri mümkündür.