İstiklâl Marşı Derneği, İstiklâl Marşının kabulünü sağlayan meclis ile Lozan’ın kabulünü sağlayan meclisin aynı meclis olmadığını vurguluyor. Ve diyor ki biz ‘İstiklâl Marşı’ Derneğiyiz. ‘Lozan’ derneği değiliz. Bunun Sevr’in tercih edilmesi anlamına gelmeyeceği besbelli. Ama bildiğimiz şey şu: Eğer İstiklâl Marşı metin olarak ortaya çıkmamış olsaydı, biz ‘Türkiye’ diye bir yeri tarif edemeyecektik. Ve sonuçta Müslüman’ın sözünün geçtiği yer, aynı zamanda onun ibadet edebildiği yer olduğu gerçeğinin gereğinden de mahrum kalacaktık. İstiklâl Harbinin galibinin kim olduğunun tespitini amir İstiklal Marşı.
"XIII. asırdan beri burada gayri müslimler İslâm hukukunun ve Müslümanların hükümranlığını kabul etmek suretiyle hayat hakkına sahip olabildiler.
İstiklâl Marşı bir hadis-i şerifle başlar: “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.”
"Aslına bakarsanız, çok uğraşıp, zora girip didinerek yüksek bir şahsiyeti temsil etme menziline ulaşıldığı söylentisi doğru değildir.
"Bugün gelinen noktada Türkiye'de yaşayan insanların önünde iki yol var: Ya dünyanın kazançlı çıkması için
Dünyayı kendi standartlarına icbar eden bir Avrupa Medeniyeti bahis konusudur ve İstiklâl Harbi bu standartları hiçe saymak için verilmiştir.
İstiklâl Marşı'nın bilinmesiyle Türkiye'nin bir mesafe kat edeceğini ya da yalnız mevcudiyetini muhafaza etmekle kalmayıp Türkiye dediğimiz ülkenin aynı zamanda dünyada itibar sahibi bir alan haline geleceğini söylüyoruz.
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.