"Ne AB'ye uyum sürecinde kanunları değiştirilen Türkiye'nin, Türkiye olarak kalmasına ne de Türkiye olarak kaldığı müddetçe bu ülkenin AB’ye girmesine imkân ve ihtimal vardır. Sual ediyoruz: AB'ye girilmesi durumunda işe yarayacağı varsayılan bu kanunlar eğer AB'ye girilmeyecekse ne işe yarayacak? İşte içine düşülen bu süreç Türkiye'nin geleceğini yok etmek anlamına geliyor."
"Bizim 'hak' konusunda kâfirlerin asla sarsamayacağı bir fikrimiz olmalı. 'Hak' hiçbir zaman dünyevî teçhizat değildir.
Türkiye’de yaşayan insanları tehdit etmek, şantaj uygulamak dünden daha kolay.
İstiklâl Marşı’nın yer almadığı anayasa her halükârda 17. asırda doğmuş olan ya da en büyük şahlanışını gerçekleştirmiş olan Avrupa Medeniyeti’nin kıytırık bir ilâvesi olmayı kendisi için iyi sayacaktır.
Kapitalizmin bir hasmı varsa bunun adı “Türk düzeni” olarak konabilir; sosyalizm veya komünizm olarak değil.
"Ortaya yalınkılıç ne Türkiye'yi ne dünyayı kurtarmak üzere atılıyoruz. Hatta Türkiye'nin başına gelmekte olan felaketin anlaşılabileceği konusunda bile umutlu değiliz.