"Ne AB'ye uyum sürecinde kanunları değiştirilen Türkiye'nin, Türkiye olarak kalmasına ne de Türkiye olarak kaldığı müddetçe bu ülkenin AB’ye girmesine imkân ve ihtimal vardır. Sual ediyoruz: AB'ye girilmesi durumunda işe yarayacağı varsayılan bu kanunlar eğer AB'ye girilmeyecekse ne işe yarayacak? İşte içine düşülen bu süreç Türkiye'nin geleceğini yok etmek anlamına geliyor."
İstiklâl Marşı Türk milletinin geleceğinin karartılamayacağı konusunda hem bir vaat, hem bir teçhizat, hatta mühimmat olarak düşünülmüştür.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ilan edildiği topraklar bütün yerküre üzerinde Müslüman iradenin
Türkçede göğüs dediğimiz şeyin bir adı da “iman tahtası”dır. Biz Türkler bir şeye göğüs gerdiğimiz zaman zulmün, cehaletin, küfrün rağmına bir duruşu seçmiş oluruz.
İstiklâl Marşı, Türkiye’de istiklâl elde edildikten sonra bu başarının kaymağını yiyenlerin beğenmediği bir metindir.
"Türkiye'de 80 sene sonra tekrar bu toprakları gasp etmek isteyenlerin önündeki yegâne engel İstiklâl Marşı Derneği'dir. Diğer engellerin tamamı tasfiye edildi. İstiklâl Marşı Derneği son ocaktır."
"Bugün yaşadığımız modern veya post modern hayatı başlatan şey Türklerin tarih sahnesine çıkmış olmasıdır.